Ünlü ekonomist Dr. Mahfi Eğilmez, Merkez Bankası’nın faiz oranlarını sabit tutma kararını ve olası faiz indirimi sinyallerini değerlendirdi. Eğilmez, enflasyonun beklenenden daha az bir oranda düştüğünü belirterek, “Baz etkisi dışında bir düşüş yaşanmadan faiz indirimi yapılması ekonomik dengeleri olumsuz etkileyebilir” dedi. Eğilmez, enflasyonun hala yüksek seviyelerde seyrettiğine dikkat çekerek, faizin indirilmesinin doğru bir adım olmayacağına vurgu yaptı.
Eğilmez, yazısında ayrıca Türkiye ekonomisinin mevcut durumunu ve Merkez Bankası'nın son Para Politikası Kurulu (PPK) kararındaki önemli değişiklikleri analiz etti. Karar metnindeki maliye politikası ile para politikasının eşgüdümüne yapılan vurguya dikkat çeken Eğilmez, bunun ekonomik denetim açısından önemli bir sinyal olduğuna işaret etti.
Eğilmez, reel sektör temsilcilerinin ve çalışan kesimlerin ekonomik beklentilerinden de söz etti. Sanayiciler ve esnafların daralan satışlarla zorlandığını belirten Eğilmez, asgari ücretin geçmiş enflasyon yerine beklenen enflasyona göre artırılması gerektiği taleplerinin arttığını ifade etti. Ayrıca, çalışanların ücret artışlarının alım gücünü karşılamadığı şikayetlerini sürdürdüğüne dikkat çekti.
Ekonomist, aralık ayında TCMB’nin faiz oranını 2 puan düşürebileceğini öngörürken, 2024 yılı başında asgari ücrete yüzde 35’lik bir zam yapılmasının olasılık dahilinde olduğunu söyledi. Eğilmez, hükümetin bu süreçte sermaye ve emek arasında bir uzlaşma sağlama çabasında olabileceğini belirtti.
Enflasyon beklentilerinin zayıfladığına da değinen Eğilmez, "Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 38’den yüzde 44’e yükseltmesi, enflasyonun beklenildiği gibi düşmediğini gösteriyor. Faiz indirimi kararı, ekonomik istikrarı olumsuz etkileyebilir" dedi.
Türk siyasetinin büyüme ile enflasyon arasındaki tercihini büyüme yönünde kullandığını ifade eden Eğilmez, hükümetin reel sektör ve çalışan kesimin beklentileri arasında denge kurma noktasında kritik bir dönemde olduğunu belirtti.