Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), eylül ayına ait cari işlemler hesabı verilerini açıkladı. Buna göre, cari denge eylül ayında 2.9 milyar dolar fazla verirken, altın ve enerji hariç cari işlemler hesabı ise 7.734 milyon dolar fazla kaydetti. Dış ticaret açığı ise 3.113 milyon dolar olarak gerçekleşti.
TCMB'den yapılan açıklamaya göre, eylül ayında cari işlemler hesabında 2.988 milyon ABD doları fazla kaydedildi. Altın ve enerji hariç cari işlemler hesabı ise 7.734 milyon ABD doları fazla verdi. Açıklamaya göre, dış ticaret açığı 3.113 milyon dolar olarak gerçekleşirken, hizmetler dengesinden kaynaklanan net girişler 7.390 milyon ABD doları seviyesinde gerçekleşti. Bu kalemde, seyahat kaleminden elde edilen net gelirler ise 5.970 milyon ABD doları olarak kaydedildi.
Birincil gelir dengesi ve ikincil gelir dengesi kalemlerinde sırasıyla 1.230 milyon ABD doları ve 59 milyon ABD doları net çıkış yaşandı.
Finans hesabı tarafında ise doğrudan yatırımlardan kaynaklanan net girişler 649 milyon ABD doları olarak kaydedildi. Portföy yatırımları 370 milyon ABD doları tutarında net giriş sağladı. Yurt dışı yerleşiklerin hisse senedi piyasasında 83 milyon ABD doları net satış yaparken, devlet iç borçlanma senetleri piyasasında ise 1.725 milyon ABD doları net alış yapıldı.
Yurt dışındaki tahvil ihraçlarıyla ilgili olarak bankalar ve diğer sektörler sırasıyla 1.854 milyon ABD doları ve 176 milyon ABD doları net borçlanma gerçekleştirdi. Bunun yanı sıra, genel hükümet 701 milyon ABD doları net geri ödeme yaptı.
Diğer yatırımlar altında ise yurt içi bankaların yurt dışı muhabirlerindeki efektif ve mevduat varlıkları 560 milyon ABD doları net artış kaydetti. Yurt dışı bankaların yurt içindeki mevduatları ise yabancı para cinsinden 182 milyon ABD doları net azalış, Türk lirası cinsinden ise 545 milyon ABD doları net artış ile toplamda 363 milyon ABD doları net artış gösterdi.
Resmi rezervlerde ise eylül ayında 719 milyon ABD doları net azalış yaşandı.
Bu veriler, Türkiye'nin ekonomik dengelerinin sağlıklı bir şekilde ilerlediğini, özellikle hizmetler dengesinin güçlü kalmaya devam ettiğini ve dış ticaret açığının yönetilebilir seviyelerde olduğunu gösteriyor.
