12 Ekim 2024 itibarıyla İstanbul Sözleşmesi tartışmaları Türkiye'de siyasi gündemin önemli bir maddesi olmaya devam ediyor. Özellikle kadın hakları savunucuları, sivil toplum kuruluşları ve muhalefet partileri, İstanbul Sözleşmesi'nin yeniden yürürlüğe girmesi için seslerini yükseltirken, bu yöndeki talepler giderek daha geniş bir kesimde destek buluyor.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve İyi Parti gibi muhalefet partilerinin liderleri, İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesinin kadın hakları mücadelesine ciddi bir darbe vurduğunu vurgulayarak, bu sözleşmenin tekrar yürürlüğe konulması gerektiğini belirtiyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, yaptığı açıklamalarda, İstanbul Sözleşmesi'nin kadınların şiddetten korunması ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için hayati olduğunu söyledi. Aynı zamanda İyi Parti lideri Meral Akşener, sözleşmenin feshiyle Türkiye’de artan kadına yönelik şiddet vakalarına dikkat çekti ve hükümeti bu karardan dönmeye davet etti.

e-Nabız’ın Katar’a Satıldığı İddialarına Yanıt e-Nabız’ın Katar’a Satıldığı İddialarına Yanıt

Öte yandan, sözleşmenin savunucuları, İstanbul Sözleşmesi'nin kadınların sadece fiziksel şiddete değil, aynı zamanda ekonomik, psikolojik ve cinsel şiddete karşı da koruma sağladığını hatırlatarak, Türkiye'nin bu konuda uluslararası normlara uyum sağlamasının önemine vurgu yapıyor. Sivil toplum kuruluşları, sosyal medya kampanyaları ve mitinglerle İstanbul Sözleşmesi'ni yeniden gündeme taşımaya çalışıyor. "#İstanbulSözleşmesiYaşatır" etiketiyle sosyal medyada yapılan paylaşımlar, geniş bir kitle tarafından destekleniyor.

Hükümet kanadında ise sözleşmenin iptalini savunan kesimler, sözleşmenin "aile yapısına zarar verdiği" iddiasını dile getirerek, geri adım atılmasının zor olduğunu belirtiyorlar. Ancak, toplumun farklı kesimlerinden gelen baskılar, siyasi arenada İstanbul Sözleşmesi'nin yeniden yürürlüğe girmesi tartışmalarını yoğunlaştırmış durumda.

İstanbul Sözleşmesi'ni savunan kesimler, bu mücadelenin yalnızca bir kadın meselesi olmadığını, toplumsal adaletin ve insan haklarının temel bir unsuru olduğunu belirtiyor. Hükümete yönelik yapılan çağrılar artarken, bu konu Türkiye'de siyasi bir çatışma alanı olmaya devam ediyor​.

Kaynak: KFK Ajans