Bir dönem Isparta’da görev yapan, 9 Eylül 2020'de İdlib harekât bölgesinde rahatsızlanarak şehit olan 47. Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Sezgin Erdoğan, adının verildiği Şehit Sezgin Erdoğan Anadolu Lisesi'nde şehadetinin 4. yılında düzenlenen bir törenle anıldı.

Törene, şehidin eşi Emine Erdoğan ve kızı başta olmak üzere, Isparta Valisi Aydın Baruş, Garnizon Komutanı Albay Merdin Kışkan, Cumhuriyet Başsavcısı Doç. Dr. Aydın Turhan, İl Milli Eğitim Müdürü Recai Ocak, asker ve sivil erkân, şehit yakınları, gaziler, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Tüm şehitlerimiz ve ebediyete irtihal eden gazilerimiz için Kur'an-ı Kerim tilaveti ve dua edilmesiyle başlayan tören, şehidimizin başarılarla ve kahramanlıklarla dolu özgeçmişinin okunmasıyla devam etti. Şehidimizin hayatından kesitlerin sunulduğu görüntüler eşliğinde öğrenciler tarafından şiirler okundu.

Törende konuşan Vali Aydın Baruş, vatanımız için canlarını seve seve feda eden aziz şehitlerimizi anarak önemli mesajlar verdi. Vali Baruş; “Vatanımızın ve büyük Türk milletinin bekasını sağlayan en önemli unsurların başında, milletimizin benliğinde yer etmiş şehadet ruhu gelmektedir. Anadolu’daki bin yıllık varlığımızın teminatı olan şehadet ruhunu birkaç cümleyle sizlere ifade etmek istiyorum. Şehadet ruhu, fani yaşamımıza anlam kazandıran ve bu milletin simgesi olmuş en önemli şiarımızdır. Şehadet, hayata basit bir şekilde veda etmek değildir; şehadet, insanın kendisini ve kutsal bildiği değerlerini yaşatmak için yaşamasıdır. Şehadet; vatan için, namus için, milletimizin selameti için, bayrak için, ezan için korkusuzca can verebilmektir. Bu topraklarda ecdadımızın eşsiz feragati sayesinde bizlere vatan kıldığı ruhun adıdır.

Kıymetli misafirler, toprak tek başına kutsallık taşıyan bir unsur değildir. Toprak, ‘vatan’ adını aldığında anlam kazanır. Bizler için vatan, su gibi, ekmek gibi vazgeçilmezdir; vatansız yaşayamayız, nefes dahi alamayız. Vatan, üzerinde hayata gözlerimizi açtığımız, büyüdüğümüzde yattığımız yerdir. Vatan, şehitlerimizin kanıyla yoğrulmuş kutsal topraktır. Vatan, bağımsızlık demektir, hürriyet demektir; vatan, üzerinde ay yıldızlı bayrağımızın özgürce dalgalandığı ülkedir. Vatan, beş vakit semalarında ezan sesinin yükseldiği, uğrunda en kıymetli varlığımızı feda ettiğimiz yerdir. Bin yıldır atalarımızın yurt edindiği bu topraklar, gelecek nesillerimizin üzerinde özgürce yaşayabileceği bir mekândır. Toprağı vatan kılmak zordur; uğruna kan dökmek, can vermek gerekir. Ne manalı söylemiş şair: “Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır; toprak, eğer uğruna ölen varsa vatandır.” Vatan uğruna ölmeye değer, çünkü vatan bizim her şeyimizdir. Bu vatanı korumak, bütünlüğünü muhafaza etmek ve bize özgürce yaşayabileceğimiz bir toprak parçası bırakmak için bin yıldır bu topraklar üzerinde nice vatan evlatları canlarını verdiler, kanlarını döktüler. Bin yıldır süren bu kutsal mücadele bugün de devam ediyor. Vatanımızı bölmek isteyen, büyük Türk milletine boyun eğdirmek isteyen düşmanlar ve içerideki işbirlikçileri maalesef durmuyorlar. Bugün de gerek ülkemizin belirli bölgelerinde, gerekse Irak’ta, Suriye’de vatanımıza kastetmek ve bizleri bölmek için çalışan hainler var. Bu hainlere karşı vermiş olduğumuz mücadelede binlerce vatan evladını şehit verdik, vermeye de devam ediyoruz.

Isparta'da şiddetli fırtına minarenin külahını yerinden söktü Isparta'da şiddetli fırtına minarenin külahını yerinden söktü

Bu mücadelede askerimiz canını hiçbir şekilde sakınmadan cephede, sınır boylarında ve sınırımızın ötesinde gerçekten büyük bir mücadele veriyor. Bu mücadelede evlatlarımızı şehit veriyoruz, onları kaybediyoruz; ama bu üzüntümüz, bizlerin vatana olan bağlılığını bir kat daha artırıyor. Isparta olarak son bir haftada üç tane vatan evladını maalesef şehit verdik. ‘Maalesef’ diyorum, bunu üzüntüden söylemiyorum; çünkü onların ailelerini gördüğümüzde, hayattaki en değerli varlıklarını kaybetmenin kederini onların gözlerinde gördüğümüzde üzülüyoruz, ama vatan adına seviniyoruz. Çünkü ne mutlu ki bu ülkeye, kendisi uğruna hiç gözünü sakınmadan en kıymetli varlığını adayacak evlatlar var. Ne mutlu ki evlatlarını, eşlerini, kardeşlerini şehit verdikleri halde hiçbir zaman boyun eğmeyen, dimdik duran ve ‘Vatan sağ olsun’ diyebilen insanlarımız var. Bu çok büyük bir onurdur.

Bu vesileyle, Senirkent ilçemizde şehit olan Piyade Binbaşı Osman Ayan’ı, yine jandarma bünyesinde görev yapan Uzman Çavuş Orhan Büyükçaylı kardeşimizi ve son olarak dün ebedi yolculuğuna uğurladığımız Piyade Uzman Çavuş Onur Çapan’ı rahmetle anıyorum. Allah kendilerine gani gani rahmet eylesin. Gittikleri yerde ebedi mükâfatı hak ettiler. Cenab-ı Hak, çünkü bu programın başlangıcında hocamızın okuduğu ayet-i kerimelerde buyurduğu gibi onları olgun kullarından kılıyor. Onlar bizim aramızda her zaman varlar.

Sezgin Erdoğan Paşamız da vatan uğruna yıllarca mücadele etmiş, hiç düşünmeden nerede mücadele gerekiyorsa oraya gözünü kırpmadan gitmiş ve son olarak da Suriye’de görev yaparken rahatsızlık geçirmiş, bu rahatsızlığına aldırmadan görev başında mesai sarf ederken şehadete kavuşmuş büyük bir kahramandır. Sezgin Erdoğan Paşamız gibi nice paşalarımızı, subaylarımızı, astsubaylarımızı, uzmanlarımızı ve erlerimizi bu uğurda şehit verdik. Önemli olan şudur ki; vatan baki kalıyor. Vatanı baki bırakmak, ebediyete kadar yaşatmak ve vatan toprakları üzerinde onurlu bir şekilde yaşamak için bu ruhu yaşatmaya ihtiyacımız var. Sezgin Erdoğan Paşamızın ismini Sezgin Erdoğan Anadolu Lisesi’nde yaşatmak, onun hatırasına sahip çıkmak Isparta için vazgeçilmez bir vazifedir. Sezgin Erdoğan Paşamızın bu isminin layıkıyla yaşatılmasında emek sahibi olan ve bu uğurda ter döken tüm kardeşlerimize teşekkür ediyorum.

Sevgili gençler, bu vatan bizlere kolay armağan edilmedi. Bu vatan üzerinde bugün rahatça uyuyabiliyorsak, eğitimimize devam edebiliyorsak şehitlerimizin bu fedakârlığı sayesindedir. Bu fedakârlık ruhunu hiçbir zaman benliğinizden eksik etmemeniz gerekiyor. Ders çalışırken, alınteri dökerken bu alınterinin boşa gitmeyeceğini bilmelisiniz. Şehitlerimizin emanetine layık insanlar olabilmek için karakterli gençler olmamız lazım. Böylece ancak Sezgin Erdoğan isminin onurunu ve şerefini koruyabilir, onun şanını bir kez daha yüceltebiliriz. Buradan sizlere seslenmenin onur ve gururunu yaşarken, bir kez daha Tuğgeneral Sezgin Erdoğan Paşamızı rahmetle anıyor, ailesine başsağlığı diliyoruz.” dedi.

Tören sonunda Vali Aydın Baruş tarafından şehidimizin eşi Emine Erdoğan'a günün anısına plaket ve çiçek takdim edildi. Tüm aziz şehitlerimiz ve ebediyete irtihal eden gazilerimiz için katılımcılara ve öğrencilere helva ikram edildi.