Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’un katılımıyla gerçekleşen "5. Uluslararası Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Bilim ve Sanat Ödülleri" töreni, Lavanta Tepesi Hotel’de düzenlendi.
Bilim ve sanat alanında Türkiye'ye değerli katkılarda bulunan isimlerin ödüllendirildiği etkinlik, saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Açılış konuşmasını Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Dalgar yaptı.
Üniversite Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Dalgar, konuşmasında Mehmet Akif’in milli değerlerimize katkısını vurgularken üniversitenin gelişimi ve uluslararası başarılarından söz etti. Dalgar, Akif'in ideallerini genç nesillere aktarma hedefinde olduklarını belirtti. Türkiye'nin ilk ihtisas üniversitelerinden biri olan Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi'nin, tarım ve hayvancılık alanında yürüttüğü projelerle bölgesel kalkınmaya katkı sağladığını ifade etti.
“ÜLKEMİZİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN YÜZYILI, 2.YÜZYILIMIZ HEDEFİNE YARAŞIR, AYDINLIK BİR GELECEĞE TAŞIMAK İÇİN ÇOK ÇALIŞACAĞIZ”
Vali Bilgihan konuşmasında Burdur’un kültürel zenginliklerini ve Kurtuluş Savaşı'ndaki önemli rolünü vurgulayarak, ilin tarım, hayvancılık, doğal taş ve eğitim alanlarında hızla gelişen bir şehir olduğunun altını çizdi. Bilgihan, şehre katkılarından dolayı Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş’a ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür etti.
Mehmet Akif Ersoy’un milli mücadelenin güçlü bir sesi ve Burdur için gurur kaynağı olduğunu ifade eden Vali Baydar Bilgihan konuşmasında şunları kaydetti; “Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, değerli şairimizin adını taşıyarak, onun ideallerine ve vizyonuna sahip çıkarak, kurulduğu 2006 yılından itibaren her yıl büyümeye, gelişmeye devam etmekte, adını taşıdığı Merhum Akif'e yakışır bir üniversite olarak emin adamlarla yoluna devam etmektedir.
Büyük lider Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kazandığımız Kurtuluş Savaşının manevi cephesini oluşturan, Türk Milletinin bağımsızlık mücadelesinin sembollerinden, Vatan Şairimiz, mütefekkir gönül insanı, 1. Gazi Mecliste Burdur Mebusu olarak ilimizi temsil etmesiyle her zaman gurur vesilesi olarak gördüğümüz Mehmet Akif Ersoy'u anmak ve onun ilham verici mirasını geleceğe taşımak bilinç ve sorumluluğu içerisindeyiz.
Yaşadığı döneme damga vuran Merhum Mehmet Akif Ersoy, sadece bir şair değil, aynı zamanda Aziz Milletimizin kurtuluş mücadelesinin en güçlü sözcülerindendir. Onun kaleminden dökülen her kelime, bir halkın umudunu, bağımsızlık arzusunu ve hürriyet mücadelesini yansıtmıştır. Bu güçlü kalemi anlamak, sadece onun edebiyatını ve şairliğini değil, aynı zamanda halkına duyduğu derin sevgisini, bağlılığını, maneviyatını, ahlak anlayışını ve insanlık adına verdiği mücadelesini de anlamak demektir.
Eğitim alt yapısı, akademik kadrosu, her geçen yıl artan kurumsal kapasitesi, bölgesel, ulusal ve uluslararası çapta yürüttüğü önemli proje ve çalışmalarıyla hem İlimize hem bölgemize ve hem de ülkemize değer katmaktadır.
Böyle önemli bir ivmenin sağlanmasında en büyük pay sahipleri olarak; başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a, kıymetli Rektörümüze ve onun şahsında geçmiş dönem rektörlerimize, akademik ve idari kadroda görev alan bütün arkadaşlarımıza ilimiz adına gönülden teşekkür ediyorum.”
Akademik yıl açılışını ve bilim-sanat ödüllerini kazananları tebrik eden Vali Bilgihan, gençlere Mehmet Akif Ersoy’un değerlerini aşılayarak ülkenin aydınlık geleceğine katkıda bulunmak için çalışacaklarını ifade etti. Konuşmasının sonunda, yeni akademik yılın Burdur’a, üniversite camiasına ve öğrencilere hayırlı olmasını dileyerek konuşmasını tamamladı.
"İSRAİL'İN BM ÜYELİĞİ ASKIYA ALINMALIDIR"
Programda konuşan TBMM Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, "Soykırımı icra edenler sadece İsrail'in Netanyahu ve çetesi değildir diyerek, "Bu soykırıma yardımcı olanlar, destek olanlar, orduları ve siyasetleriyle, Birleşmiş Milletler (BM) dahil uluslararası alanda verdikleri destekleriyle bu soykırıma yardımcı olanlar dünkü emperyalistlerin bire bir aynısıdır" konuşmasını tamamladı. Kurtulmuş, "Dün başka bir kılıkla, başka bir isimle geliyorlardı, bugün başka bir adla geliyorlar. Oyun hiç değişmiyor. Yine bu coğrafyada, mesela 1917'de Osmanlı, Filistin topraklarından çekilmek zorunda kaldığında, İngiliz'in yaptığı ilk şey Filistin topraklarında Yahudi yerleşimcilere yer açmaktır. Bugün de İsrail'e koşulsuz destek verenlerin bu coğrafyada yaptıkları en önemli şey İsrail'in toprak işgallerine seyirci kalmak, ona zemin hazırlamak ve ona destek olmaktır. Oyun hiç değişmiyor. Oyunu bozmak için de Allah'ın izniyle Türkiye olarak bütün irademizle ortadayız ve bu mücadeleyi sürdürmeye gayret ediyoruz" ifadelerine yer verdi.
"GEÇMİŞTE NE YAPIYORLARSA ŞİMDİ DE AYNISINI YAPIYORLAR"
"Geçmişte Osmanlı’nın Filistin’den çekilmesi için yapılan terörist yöntemlerin şu an da aynısını yapmaya çalışıyorlar" diyen Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Osmanlı Cihan Devleti Filistin topraklarından çekilmeden evvel başvurulan yöntemin, terör örgütlerinin kurulması olduğunu hatırlatarak, "Sonradan İsrail Devleti'nin kurulmasını sağlayan terör örgütlerinin yöntemleri de bunların arasındadır. Bugün de aynı yöntemle bire bir savaş meydanına çıkamadıkları milletlerin karşısına terör örgütleri vasıtasıyla, kahpece, kalleşçe ve arkadan saldırarak karşısına çıkıyorlar. Osmanlı Cihan Devleti içerisinde bu saydığım birkaç örnek bile terör örgütlerinin bugün ne işe yaradığını, kimler tarafından kurulduğunu, niçin desteklendiğini, niçin beslendiğini gösteren en önemli tarihsel örneklerden biridir. Bunlar Kürtleri çok sevdikleri için PKK/PYD'ye destek veriyor değiller. Bunlar birtakım unsurları çok sevdikleri için DEAŞ'a destek veriyor değiller. Bunlar yine Afrika'da Boko Haram'a destek verirken, bu örgütlerin mensupların sevdikleri için değil. Bu coğrafyadakilerin hiçbirini sevmedikleri için terör örgütlerine destek veriyorlar. Buna karşı uyanık olmak, aynı senaryonun ikincisine karşı Türkiye olarak, birlik, beraberlik içerisinde karşı çıkmak mecburiyetindeyiz” dedi.
"FİLİSTİN MESELESİ BİZİM MİLLİ MESELEMİZDİR"
Filistin meselesinin bizim "milli meselemiz" olduğunu söyleyen TBMM Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, "Gazze'de yaşananları hiçbir zaman uzakta bir yerde yaşananlar olarak görmüyoruz. Çünkü, Gazze'den gelen kahramanların, şehitlerin Çanakkale'de abidesinde ve oradaki mezarlıkta, Anadolu'nun insanı ile yan yana yattığını biliyoruz. Filistin meselesi bizim için milli bir meseledir. Dün neyse bugün de aynı şekilde bu coğrafyanın birleşmesi ve bütünleşmesinin önündeki en önemli meselenin Filistin üzerinden bölgenin tekrar dağıtılmaya çalışılması senaryosudur. Bu senaryoya karşı çıkıyoruz ve var gücümüzle mücadele ediyoruz. Filistin meselesini, Gazze'de yaşananları, bizim için bir milli mesele, insanlık için de çok büyük insanlık onuru etrafında birleşmemiz gereken bir mesele olarak görüyoruz. Her platformda, başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere, her uluslararası platformda Gazze'deki mazlum halkın taleplerini, onların sesi, soluğu olabilmek için gündeme getiriyoruz" diye konuştu.
"İSRAİL'İN BM ÜYELİĞİ ASKIYA ALINMALIDIR"
Programda İsrail’in BM üyeliğinin askıya alınması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Kurtulmuş, "En büyük desteğin uluslararası alanda ve uluslararası alanın koruma şemsiyesi altında veriliyor. Örnek olarak BM Güvenlik Konseyinde veriyorlar. Aslında savaşı durdurmak ve barışı korumak için kurulmuş olan BM Güvenlik Kurulu, şu anda İsrail'in saldırganlığını korumak için kullanılan uluslararası bir şemsiye haline dönüştürülmüştür, Amerika'nın sayesinde. Güney Afrika'da bir Apartheid rejimi vardı. O Apartheid rejimi döneminde BM'nin yaptığı uygulamalardan vazgeçene kadar, BM kararlarına uyana kadar Güney Afrika'nın BM üyeliği askıya alınmıştı. Şimdi tekrar diyoruz ki İsrail, Netanyahu ve çetesi, BM kararlarına uyana kadar, Uluslararası Adalet Divanı'nın vermiş olduğu kararları uygulayana kadar İsrail'in BM üyeliği askıya alınmalıdır. Bu fikrin konuşulma vakti gelmiştir. Biz bu mücadeleyi sürdüreceğiz, bunu asla ve asla Çanakkale'deki Kurtuluş Savaşımızdaki bizim Milli Mücadelemizin her yerinde verdiğimiz mücadeleden ayırmıyoruz. Nasıl Gazzeli, Filistinli kardeşlerimiz Kurtuluş Savaşı'nı kendi varlıklarından ayrı görmedikleri gibi biz de bugünkü mücadeleyi bizim Kurtuluş Savaşı'mızdan anlam ve fikir olarak ayrı görmüyoruz. Özetle bir asır öncesi bugün aynı şekilde aynı yöntemlerle göz göre öyle gizli kapaklı da değil, birtakım zarif saklamalarla da değil, çok kaba bir şekilde oyunun ikinci perdesi oynanmaktadır. Bu oyunun ikinci perdesinde gerçekleştirilmeye çalışılan bizim coğrafyamızın kalan kısımlarının etnik ve mezhebi anlamda parçalanması, bölünmesi bu ülkelerin siyasi ekonomik ve toplumsal olarak içinden çıkamayacakları büyük sorunlarla boğuşur hale getirilmesidir. Buna mani olacağız" ifadelerine yer verdi.
"BİZİM MİLLİ MENFAATİMİZ DAHA FAZLA BİRLİK VE DAYANIŞMADAN GEÇİYOR"
Terörist devletlerin milli menfaatlerinin bu coğrafyanın dağılıp parçalanmasından yana olduğunu söyleyen Kurtulmuş, "Bizim milli menfaatimiz ise daha fazla dayanışmadan, daha fazla iş birliğinden, daha fazla entegrasyondan geçiyor. Biz bu birliği, dirliği sağlayarak Türkiye'nin içindeki kültürel, mezhebi meşrebi birtakım etnik köken farklılıklarını bir tarafa bırakarak, 85 milyon bir, beraber ver birlikte olarak gönülleri ve ruhları birleştirerek, öncelikle bölgede birliğin sembolü ve merkezi olacağız. Bölgede bütün halkların daha fazla iş birliği, dayanışma içinde hareket etmesini sağlayacağız. Zor oyunu bozar. Oyun ne kadar büyük ne kadar güçlü olursa olsun zor oyunu bozar. Oyunu bozan zorun altında da inanç ve direnç vardır. İnananlar ve direneneler mutlaka kazanırlar" sözlerine yer verdi.
Son olarak, Kurtulmuş, "Milli Mücadele dönemi tüm zorluklara rağmen büyük bir zaferle sonuçlanmıştır" dedi ve şunları ekledi: "Tüm zorluklar içinde miras bırakılan Türkiye Cumhuriyeti'ni ve aziz vatanı kıyamete kadar her türlü zorlukla mücadele ederek daha da ileriye götüreceğiz. Türkiye Yüzyılı olarak adlandırdığımız sözü güçlü, gücü tesirli bir Türkiye olmasını hayal ettiğimiz ikinci asrın çok daha parlak olacağına inanıyorum.Türkiye'nin her alanda atılımlarla içeride birlik ve beraberliğini sağlamış, ekonomisi, demokrasisi toplumsal bilimsel hayatı, kültür ve sanat alanındaki gelişmeleriyle dünyaya örnek olarak yoluna devam edeceğiz”
ÖDÜLLER SAHİPLERİNE KAVUŞTU
Ödüller, Prof. Dr. Numan Kurtulmuş tarafından sahiplerine takdim edildi. Etkinlikte farklı alanlarda başarılı isimler ödüllendirildi.
Sanat Kategorisinde Sanatta Başarı Ödülü Ahmet Yenilmez’e verilirken, Türk-İslam Kültürü Hizmet Başarı Ödülü Türkiye Radyo Televizyon Kurumu’na (TRT) takdim edildi. Meslekte Üstün Başarı Ödülü ise Baykar Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar’a sunuldu.
Bilim Kategorisinde, Sosyal Bilimler Ödülü İbn Haldun Üniversitesi’nden Prof. Dr. Alev Erkilet’e, Sağlık Bilimleri Ödülü Marmara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Vafi Atalay’a, Fen Bilimleri Ödülü ise Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. İbrahim Dinçer’e verildi.
Özel Ödüller ise Türkiye Yazarlar Birliği Kurucu ve Şeref Başkanı Mehmet Doğan ile Azerbaycan Ulusal Bilimler Akademisi Başkanı Prof. Dr. Isa Habibbayli’ye takdim edildi.