“Aile Sağlığı Merkezlerimizde koruyucu sağlık hizmetlerinden tedaviye kadar birçok kapsamlı hizmet sunuluyor” diyen Dr. Tatar, bu merkezlerde çocukluk çağından başlayarak hayatın tüm evrelerini kapsayan bir takip sistemi olduğunu belirtti.
Koruyucu Sağlık Hizmetleri Öne Çıkıyor
Dr. Tatar, aile hekimliğinin bireylerin sağlığını korumak ve hastalıkları erken teşhis etmek için önemli bir rol üstlendiğini ifade etti. “Anne karnındaki bebekten yaşlı bireylere kadar her yaş grubunda takip ve kontroller yapıyoruz. Aşılamalar, okul sağlığı taramaları, kronik hastalıkların erken teşhisi gibi birçok konuda hizmet veriyoruz. Ancak vatandaşlarımızın, aile hekimine yalnızca reçete yazdırmak amacıyla başvurması büyük bir yanılgı. Sağlık sorunlarının önüne geçmek için düzenli kontroller yapılması şart” dedi.
Yeni Yönetmelik ile Gelişen Hizmetler
Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan yeni aile hekimliği yönetmeliğinin koruyucu sağlık hizmetlerini daha da güçlendirdiğini belirten Dr. Tatar, kronik hastalıkların erken teşhisi ve takibinin önemini şu sözlerle dile getirdi:
“Bir hastalığı, ciddi bir komplikasyon yaşandıktan sonra teşhis etmek yerine, öncesinde fark etmek büyük fark yaratır. Örneğin, tansiyon yüksekliğini beyin kanaması oluşmadan veya diyabeti organ kaybı olmadan tespit ederek hastaların hayatını kurtarmak mümkün.”
Dr. Tatar ayrıca, Türkiye’deki gereksiz antibiyotik kullanımına dikkat çekerek, yeni yönetmeliklerin bu sorunun çözümüne de katkı sağlayacağını ifade etti.
Düzenli Kontroller Hayati Önem Taşıyor
Vatandaşları aile sağlığı merkezlerine düzenli olarak gitmeye davet eden Dr. Tatar, “Sağlığınızın devamlılığını kontrol ettirmek için aile hekiminize sağlamken gitmelisiniz. Bu, hem bireylerin yaşam kalitesini artırır hem de toplum sağlığına olumlu katkı sağlar” dedi.
Aile sağlığı merkezlerinde sunulan hizmetlerin farkında olunması ve bu imkanlardan yararlanılması gerektiğini vurgulayan Dr. Tatar, koruyucu sağlık hizmetlerinin hastalıklarla mücadelede kritik bir rol oynadığını hatırlattı.
