Antalya’nın Akseki ilçesinde, yüzyıllardır devam eden imece geleneği, kış sofralarının vazgeçilmez lezzetlerini hazırlamak için yeniden canlanıyor. İlçenin Hocaköy Mahallesi’nde yaşayan kadınlar, kışın sıkça tüketilen erişte yapımı ve tarihi dibek taşında buğday dövme işini el birliğiyle sürdürüyor.
800 Yıllık Dibek Taşında Buğday Dövme Geleneği
Hocaköy Mahallesi’nde asırlardır devam eden bir gelenek, 800 yıllık dibek taşında buğday dövme yöntemiyle yaşatılıyor. Kadınlar, atalarından miras kalan bu zahmetli ama bir o kadar da anlamlı çalışmayı imece usulüyle sürdürüyor. Gelenek, sadece yiyecek hazırlama değil, aynı zamanda bir dayanışma ve kültür paylaşımı etkinliği olarak da önemli bir yer tutuyor.
Ev hanımı Şenay Zorlu, bu geleneğin geçmişten günümüze uzanan önemini şu sözlerle ifade ediyor:
“Dibek taşında buğday dövme geleneğimiz atalarımızdan kalma. Taşta ortalama 7-8 kilogram buğday dövüyoruz. Bu işlem mutlaka iki kişi tarafından, ağaç tokmaklarla karşılıklı olarak yapılıyor. Oldukça zahmetli bir iş olsa da, bu gelenekten vazgeçmiyoruz. Dibekte dövülen buğdayla yapılan yemekler çok daha lezzetli oluyor.”
Dibek Taşından Sofralara Ulaşan Lezzetler
Kadınlar, dövdükleri buğdayları geleneksel yöntemlerle işleyerek keşkek çorbası ve aşure gibi yöresel lezzetler hazırlıyor. Dibek taşında işlenen buğday, yemeklere kattığı doğal aroması ve kıvamıyla sofraların vazgeçilmezi oluyor. Aynı zamanda, bu zahmetli süreç kış aylarının lezzet dolu sofraları için bir hazırlık niteliği taşıyor.
Erişte Üretiminde Dayanışma ve İmece Geleneği
Hocaköy kadınlarının kış hazırlıklarının bir diğer önemli parçası ise erişte yapımı. Komşular bir araya gelerek büyük bir titizlikle erişte hazırlıyor. Erişteler, kurutulduktan sonra kış boyunca çorbalar ve ana yemeklerde kullanılıyor. Bu süreç, kadınlar arasında dayanışmayı artırırken, aynı zamanda köy kültürünün yaşatılmasına da katkı sağlıyor.
Kültürel Miras Gelecek Kuşaklara Aktarılıyor
800 yıllık dibek taşında buğday dövme ve imece usulü erişte yapımı, Akseki’nin kültürel mirasını günümüzde de canlı tutuyor. Kadınlar, sadece kışlık gıda hazırlamakla kalmıyor, aynı zamanda bu gelenekleri çocuklarına ve gençlere de aktararak kültürün devamlılığını sağlıyor.
Akseki’nin bu anlamlı geleneği, sadece bir yiyecek hazırlama yöntemi değil, aynı zamanda toplumsal dayanışmanın ve kültürel zenginliklerin bir yansıması olarak değer buluyor.