Son günlerde gündeme gelen hurda araç teşviki önergesi, araç almayı düşünenleri heyecanlandırdı. Ancak sektör temsilcileri, mevcut ekonomik koşullar altında 25 yaş ve üzeri araçları hurdaya ayıranlar için ÖTV’siz sıfır araç satışının pek olası olmadığını ifade ediyor. Bunun yerine, ÖTV indirimi ile yerli araç alımının teşvik edilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Geçtiğimiz haftadan bu yana konuşulan hurda araç teşviki, otomobil sektöründe büyük bir merakla takip ediliyor. Ancak sektör temsilcileri, Türkiye’de daha önce birkaç kez hayata geçirilen hurda teşviklerinin mevcut ekonomik şartlarda tekrarlanmasının zor olacağını dile getiriyor. Bunun yerine, sınırlı bir ÖTV indirimi ile yerli üretim araçların alımının desteklenebileceği belirtiliyor.
"ÖTV'siz Araç Satışı Zor"
Aşin Otomobil Genel Müdürü Okan Erdem, bu konuda yaptığı değerlendirmede, geçmiş yıllarda zaman zaman gündeme gelen hurda teşvikleri ve ÖTV indirimlerinin çoğunun ekonomik koşullar nedeniyle gerçekleşmediğini belirtti. Erdem, "ÖTV’siz araç satışı, mevcut ekonomi şartlarında zor bir ihtimal olarak görünüyor. Ancak ÖTV’de belirli bir indirimle yerli sıfır kilometre araç imkânı sunulabilir" ifadelerini kullandı.
Fırsatçılık Korkusu
Erdem, geçmişte yaşanan fırsatçılıkları hatırlatarak, “Her hurda teşvikinde eski otomobillerin fiyatları fahiş derecede artıyor ve ÖTV indirimi gibi imkânlardan faydalanmak isteyenler bu otomobilleri satın alıyor. Burada bir rant düzeni ortaya çıkıyor. Olası bir teşvik durumunda, 25 yaş ve üzeri araç sahipleri için tescil tarihinden itibaren 1 yıl, 2 yıl veya 3 yıl gibi bir ruhsat sahipliği şartı koşulması, gerçekten ihtiyacı olan vatandaşlarımızın hakkını koruyacaktır” dedi. Ayrıca, satın alınacak ÖTV indirimli aracın satışı için 3 yıl veya 5 yıl kullanım zorunluluğu gibi bir şart da getirilmesi gerektiğini söyledi.
Ağır Hasarlı Araçlar İçin Sovtaj Önerisi
Öte yandan, sektördeki diğer bir önemli konu ise ağır hasarlı araçların trafiğe çıkmasıydı. Sektör temsilcileri, doğru şekilde onarılmayan ve ağır hasar almış araçların trafiğe çıkmasının engellenmesi gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, kaza veya afet sonucu ağır hasar almış araçların sovtaj yoluyla satılması ve bu süreçlerin denetlenmesi gerektiği vurgulanıyor. Yeni bir bağımsız kontrol mekanizmasının oluşturulmasının gerekliliği dile getiriliyor.
Sonuç olarak, hurda teşviki ve araç alımına dair görüşler, sektördeki çeşitli endişeleri de beraberinde getiriyor. ÖTV indirimi ve yerli üretim araç teşviki ile bu sorunların aşılabileceği ifade ediliyor.