Yeni asgari ücretin 22 bin 104 TL olarak belirlenmesi, işçi kesimi tarafından yetersiz bulunurken, iş dünyası tarafından “sürdürülebilir ve dengeli” bir rakam olarak değerlendirildi. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, çalışanların her zaman daha fazla hak ettiğini belirterek, yeni ücretin belirlenmesinde ekonomik dengelerin ve enflasyonla mücadeledeki kararlılığın göz önünde bulundurulduğunu vurguladı.
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran ise yüzde 30’luk artışın hem çalışanlar hem de işverenler için sürdürülebilir olduğunu belirterek, alım gücü kaybının esas sorumlusunun yüksek enflasyon olduğunu söyledi. Baran, işverenler için 700 liradan 1000 liraya yükseltilen destek miktarının önemli bir adım olduğunu belirterek, bu adımların enflasyon baskısından kurtulmayı ve faiz indirimini sağlamayı umduğunu ifade etti.
Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği Genel Başkanı Orhan Aydın, asgari ücrete yapılan yüzde 30’luk zamın, sıkı para politikasının bir yansıması olduğunu belirterek, dezenflasyon sürecinin etkisiyle 2025’in ikinci çeyreğinden itibaren daha net ekonomik kazanımların görülmesini umduğunu dile getirdi.
Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD) Başkanı Berke İçten, asgari ücrette işçi ve işverenin memnun olmadığı bir durumun ortaya çıktığını söyledi. İçten, özellikle emek yoğun sektörlerde, istihdam desteklerinin artırılmasının hayati önem taşıdığını belirtti ve ayakkabı ithalatındaki artışa dikkat çekerek, yerli üretimdeki daralmanın artabileceği endişesini dile getirdi.
Yeni asgari ücretin, işçi ve işverenler arasında farklı görüşlere yol açan bir konu olmaya devam ettiği, enflasyonun da bu süreçte önemli bir etken olarak öne çıktığı görülüyor.