Bir zamanlar Avrupa’nın büyüme motoru ve Türkiye’nin en büyük ihracat partneri olan Almanya, günümüzde giderek ekonomik cazibesini yitirmekte. Enerji krizi, Çin ile artan rekabet ve yapısal sorunlarla başa çıkmaya çalışan Almanya, yeniden resesyonun eşiğine geldi. Almanya Hükümeti, 2023 yılı için büyüme tahminini yüzde 0,3’ten yüzde 0,2 daralmaya revize etti. Bu durum, ekonomide geçen yıl kaydedilen yüzde 0,3’lük daralmanın ardından, ülkenin 20 yılı aşkın bir süredir ilk kez iki yıllık bir resesyonla karşı karşıya kalacağını gösteriyor.
Almanya'nın ihracata bağımlı ve imalat ağırlıklı yapısı, onu küresel enerji krizinden ve jeopolitik gelişmelerden en çok etkilenen Avrupa ülkesi haline getirdi. Rusya'nın Ukrayna'yı işgali sonrasında enerji fiyatlarının hızla yükselmesi, ülkenin sanayi üretiminde ciddi daralmalar yaşanmasına neden oldu. Enerji maliyetlerinin artışı, enerji yoğun sektörlerde faaliyet gösteren firmaların üretimlerini azaltmalarına yol açtı. Özellikle kimya, metal işleri ve kağıt imalatı gibi enerji yoğun sektörler, yüksek enerji fiyatlarından en ağır şekilde etkilenen alanlar oldu. Bu sektörler, Alman sanayi üretiminin yalnızca yüzde 16’sını oluşturmasına rağmen, sanayi enerjisinin neredeyse yüzde 80’ini tüketiyor.
Yapısal Sorunlar ve Gelecek
Almanya'nın karşılaştığı yapısal sorunlar arasında yaşlanan nüfus, yetersiz dijital altyapı ve düşük yatırımlar gibi unsurlar da bulunuyor. Uzmanlar, bu durumların Almanya'nın rekabet gücünü azaltabileceğini ve ekonomik büyüme potansiyelini olumsuz etkileyebileceğini belirtiyor. Özellikle, Çin ile artan rekabetin, Alman sanayisinin uluslararası alandaki konumunu daha da zorlayacağı öngörülüyor.
Almanya'nın bu sorunlarla başa çıkabilmesi için yapısal reformlara ihtiyaç duyduğu vurgulanıyor. Uzmanlar, enerji verimliliğini artırmak, dijital dönüşümü hızlandırmak ve yatırım ortamını iyileştirmek gibi adımların hayata geçirilmesi gerektiğini savunuyor.
Almanya'nın karşı karşıya olduğu bu ekonomik zorluklar, sadece ülkenin değil, Avrupa'nın genel ekonomik istikrarı açısından da ciddi bir tehdit oluşturuyor. Ekonomik büyümenin yavaşlaması, Avrupa'nın diğer ülkeleri için de olumsuz etkiler yaratabilir. Bu bağlamda, Almanya'nın gelecekteki ekonomik performansı, yalnızca kendi içinde değil, Avrupa genelinde de dikkatle izleniyor.