Renault, Türkiye'deki üretim faaliyetlerinde yeni bir dönemi başlattı. Bursa Oyak Renault Otomobil Fabrikaları’nda eylül ayında başlayan yeni Renault Duster üretimi, geçtiğimiz hafta banttan indirilen ilk araçla somut bir adım attı. Şirket, bu yeni modelle sadece Türkiye pazarında değil, küresel pazarlarda da güçlü bir etki yaratmayı hedefliyor. Bu üretim süreci, Renault Group Türkiye CEO’su Jan Ptacek tarafından da önemli bir adım olarak değerlendirilirken, marka gelecekteki stratejik hedeflerine de dikkat çekti.
Jan Ptacek, törende yaptığı açıklamada, “2023 yılında açıkladığımız ‘Renault Uluslararası Oyun Planı’ doğrultusunda, 2027 yılına kadar Türkiye’de 4 yeni modelin üretimine geçeceğiz. Bu sürecin ilk aşamasını, Oyak Renault’ta Renault Duster üretimine geçerek başlattık. 2027’ye kadar devreye alacağımız 3 yeni modelle Türkiye pazarındaki liderliğimizi pekiştirmeyi ve Bursa fabrikasını sadece Avrupa için değil, dünya genelindeki diğer ülkeler için de bir ihracat merkezi haline getirmeyi hedefliyoruz” dedi.
Ayrıca, Ptacek, 2025 yılının ilk yarısında, yeni nesil hibrit motor üretimine geçilmesinin planlandığını da vurguladı. Bu, Renault’un çevre dostu teknolojilere olan bağlılığını ve geleceğe dönük elektrikli araç üretim stratejisini güçlendiren bir adım olarak görülüyor.
MAİS Genel Müdürü Dr. Berk ÇAĞDAŞ ise, “Duster, yıllardır dünya çapında büyük bir popülerliğe sahip ve geniş bir kullanıcı kitlesi tarafından sevilen bir model. Bu modelin Türkiye’de üretilmesi, hem Türkiye otomotiv endüstrisi hem de Türkiye’deki kullanıcılar açısından büyük önem taşıyor. Renault, bu üretimle Türk otomotiv sektörünün global düzeydeki rekabet gücünü artırmak için önemli bir adım atıyor” şeklinde konuştu.
Yeni Renault Duster, yerli üretimin artması ve Türkiye’nin otomotiv endüstrisindeki konumunun güçlenmesi açısından kritik bir model olarak öne çıkıyor. Fabrika, sadece Türkiye iç pazarına değil, aynı zamanda Avrupa pazarındaki talebe de yanıt veriyor. Bunun yanı sıra, Dacia Duster üretimi de burada gerçekleştiriliyor, bu da Bursa fabrikasının uluslararası pazarlarda daha fazla rol oynamasına olanak sağlıyor.
Renault'un bu stratejik yatırımları, Türkiye’nin otomotiv sektöründeki teknolojik altyapısını güçlendirecek ve fabrikayı daha verimli bir üretim merkezi haline getirecek. Bu yeni üretim hatları, Renault’un 2030 yılına kadar sürdürülebilir otomobil üretiminde dünya çapında lider olma hedefini desteklemeye devam edecek. Renault, Bursa fabrikasının sadece yerel değil, küresel ölçekte bir merkez olmasını sağlamayı planlıyor.
Renault’un bu atılımı, Türkiye’nin sadece üretim merkezi olma rolünü güçlendirmekle kalmayacak, aynı zamanda yerli iş gücü için yeni istihdam olanakları sunarak ekonomiye de katkı sağlayacak. Fabrikanın global pazarlara yaptığı ihracatlar, Türkiye’nin ekonomik büyümesine ve ihracat hedeflerine de katkıda bulunacak.