Safeguard Global'in yayımladığı listeye göre, Çin, toplam küresel üretimin yüzde 31,6'sını gerçekleştirerek dünyanın en büyük imalatçı ülkesi konumuna geldi. Bu oran, Çin'in 2023 yılı içindeki ekonomik faaliyetlerinin yaklaşık 5 trilyon dolara denk geldiği anlamına geliyor. Yaklaşık 1,4 milyar nüfusu ile Çin, dünya genelindeki en büyük insan nüfusuna sahip ülke olma özelliğini de taşıyor.

Çin'i yüzde 15,9'luk pay ile ABD takip ediyor. İmalat sektörü, ABD'nin Gayri Safi Yurt İçi Hasılası (GSYİH) için kritik bir öneme sahip ve 2023 yılı itibarıyla 2,5 trilyon dolardan fazla bir katkı sağladı. Bu sektör, ABD'nin ekonomik faaliyetlerinin yaklaşık yüzde 12'sini ve ülkenin ihracatının önemli bir kısmını oluşturuyor.

Kabine Toplantısı Sonrası Erdoğan'dan Önemli Açıklamalar Kabine Toplantısı Sonrası Erdoğan'dan Önemli Açıklamalar

Safeguard Global'in sıralamasında yer alan diğer ülkeler ve küresel üretimdeki payları ise şu şekilde sıralanıyor:

  1. Çin – %31,6
  2. ABD – %15,9
  3. Japonya – %6,5
  4. Almanya – %4,8
  5. Hindistan – %2,9
  6. Güney Kore – %2,7
  7. Rusya – %1,8
  8. İtalya – %1,8
  9. Meksika – %1,7
  10. Fransa – %1,6

Bu veriler, küresel imalat sektöründeki rekabetin seyrini gözler önüne seriyor ve Çin'in ekonomideki liderliğini pekiştiriyor.

Safeguard Global'in yayımladığı listeye göre, Çin, toplam küresel üretimin yüzde 31,6'sını gerçekleştirerek dünyanın en büyük imalatçı ülkesi konumuna geldi. Bu oran, Çin'in 2023 yılı içindeki ekonomik faaliyetlerinin yaklaşık 5 trilyon dolara denk geldiği anlamına geliyor. Yaklaşık 1,4 milyar nüfusu ile Çin, dünya genelindeki en büyük insan nüfusuna sahip ülke olma özelliğini de taşıyor. Bu demografik yapı, ülkenin imalat sektöründeki verimliliği artırmakta ve büyük bir iç pazar oluşturmakta önemli bir rol oynuyor.

Çin, özellikle elektronik, otomotiv ve tekstil gibi sektörlerde büyük bir üretim gücüne sahip. Ülkenin imalat sanayi, dünya çapında tedarik zincirlerinde kritik bir konumda yer alıyor. Bu durum, Çin'in ekonomik büyümesini hızlandırmakla kalmıyor, aynı zamanda küresel ticaretteki etkisini de artırıyor. İmalat sanayisindeki bu genişleme, ülkedeki işsizlik oranını düşürürken, ekonomik büyümenin sürdürülmesine de katkıda bulunuyor.

Çin'in ardından yüzde 15,9'luk pay ile ABD geliyor. İmalat sektörü, ABD'nin Gayri Safi Yurt İçi Hasılası (GSYİH) için kritik bir öneme sahip ve 2023 yılı itibarıyla 2,5 trilyon dolardan fazla bir katkı sağladı. Bu sektör, ABD'nin ekonomik faaliyetlerinin yaklaşık yüzde 12'sini oluştururken, ülkenin ihracatının büyük bir kısmını da bu alan sağlıyor. Ancak, Çin'in imalat gücündeki artış, ABD'yi baskı altına almakta ve yerli üreticileri rekabet etmekte zorlamaktadır.

Safeguard Global'in sıralamasında yer alan diğer ülkeler ve küresel üretimdeki payları ise dikkat çekici. Japonya yüzde 6,5 ile üçüncü sırada, Almanya yüzde 4,8 ile dördüncü, Hindistan ise yüzde 2,9 ile beşinci sırada yer alıyor. Güney Kore, Rusya, İtalya, Meksika ve Fransa gibi ülkeler de sırasıyla bu listede önemli bir yer tutmakta. Bu ülkelerin üretim gücü, küresel ekonominin çeşitliliğini ve rekabet ortamını zenginleştiriyor.

Bu veriler, küresel imalat sektöründeki rekabetin seyrini gözler önüne seriyor ve Çin'in ekonomideki liderliğini pekiştiriyor. Özellikle son yıllarda, dünya genelinde tedarik zincirlerinin yeniden yapılandırılması ve üretim süreçlerinin çeşitlendirilmesi, Çin'in bu konumunu daha da güçlendirmekte. Çeşitli ülkeler, kendi imalat kapasitelerini artırmak için yeni stratejiler geliştirmekte ve bu durum, küresel ticaretin geleceği için önemli bir dinamik oluşturmakta.

Sonuç olarak, Çin'in imalat sektörü üzerindeki etkisi ve büyüme potansiyeli, dünya ekonomisinin gidişatını belirleyen faktörler arasında yer alıyor. Bu durum, diğer ülkelerin imalat politikalarını yeniden gözden geçirmelerine ve rekabet avantajlarını artırmalarına yol açmakta. Çin'in bu liderliğini sürdürmesi, sadece kendi iç dinamikleriyle değil, aynı zamanda uluslararası ekonomik ilişkilerle de doğrudan bağlantılı.

Kaynak: KFK Ajans