Denizli Genç İş İnsanları Derneği (DEGİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Sözkesen, 2025 yılının ilk çeyreğine dair ekonomik gelişmeleri değerlendirerek iş dünyasına yönelik öngörü ve önerilerini paylaştı.
Küresel belirsizlikler ve iç dinamiklerin etkisine dikkat çeken Sözkesen, özellikle ABD’nin yeni gümrük vergileri kararının Türkiye için potansiyel fırsatlar barındırdığına işaret etti.
“Trump Vergileri Türkiye İçin Rekabet Avantajı Yaratabilir”
Sözkesen, Trump yönetiminin Çin’e karşı uyguladığı %125 oranındaki gümrük vergisinin küresel ticarette gerilim yarattığını ve bunun ekonomik daralma riskini artırdığını belirtti. Türkiye’ye uygulanan 10 puanlık ek verginin görece düşük kalmasının, Türk üreticiler için rekabet avantajı sunduğunu dile getirdi. Ancak Borsa İstanbul’daki değer kaybının iç siyasi gelişmelerden kaynaklandığını vurguladı.
“Yatırım Ortamı Belirsizlikten Etkileniyor”
Türkiye’nin risk primi (CDS), 2024 Nisan ayında 210 baz puanken, 2025 Nisan itibarıyla 319,78 seviyesine yükseldi. Bu artışın siyasi belirsizliklerden kaynaklandığını belirten Sözkesen, “Bu durum borçlanma maliyetlerini artırırken, yatırım kararlarını da olumsuz etkileyebilir” dedi.
“Faizler Kademeli Düşüyor, Firmalar Verimliliğe Odaklanmalı”
TCMB’nin faiz indirimlerine başladığını hatırlatan Sözkesen, 2025 yılı sonunda faiz oranlarının %35 seviyelerine gerileyebileceğini ancak bunun enflasyon ve döviz kurundaki istikrara bağlı olduğunu belirtti. Firmalara maliyet optimizasyonu, nakit yönetimi ve iç verimlilik artışı konularında stratejik hareket etmeleri çağrısında bulundu.
“Kurda Dalgalanma Riski Devam Ediyor”
Dolar/TL kurunun 38, Euro’nun ise 41,90 seviyesinde olduğunu belirten Sözkesen, dövizdeki kontrollü değer kaybının sürmesine rağmen, iç ve dış gelişmelerin yeni dalgalanmalara yol açabileceğine dikkat çekti. Dövizle borçlanan firmaların kur riskine karşı hedging stratejilerini gözden geçirmeleri gerektiğini söyledi.
“Enflasyon Tüketiciye ve Şirketlere Baskı Yapıyor”
TÜİK’in Mart 2025 verilerine göre enflasyon %38,10 seviyesinde olsa da şirketlerin maliyet artışlarını daha sert hissettiğini belirten Sözkesen, özellikle barınma, gıda ve ulaştırma kalemlerindeki artışların geniş kesimleri etkilediğini söyledi. Firmalara fiyatlama stratejilerinde esneklik ve tedarikte yerlileşme çağrısında bulundu.
“İhracat Artıyor Ama Riskler de Var”
2025 yılının ilk çeyreğinde ihracat artışı görülse de sanayi kapasite kullanım oranlarının düşmesi dikkat çekti. Sözkesen, “Artan ürün fiyatları ihracat değerini yükseltiyor fakat üretim adetleri düşüyor. Çip krizi, lojistik maliyetleri ve Avrupa’daki yeşil mutabakat gibi unsurlar ihracatçıyı zorluyor. Enerji verimliliği ve yeşil üretim projeleri artık bir zorunluluk haline geliyor” dedi.