Son dönemde, özellikle uçak biletleri, otel konaklamaları, etkinlik organizasyonları ve ulaşım uygulamaları gibi sektörlerde giderek daha fazla karşılaşılan dinamik fiyatlandırma uygulamaları, tüketiciler için ciddi riskler oluşturuyor. Bu sistem, ürün veya hizmete olan talebe bağlı olarak anlık fiyat artışlarına yol açarken, aynı zamanda tüketicilerin hiç beklemedikleri fiyatlarla karşılaşmalarına neden olabiliyor. Hukukçu Doç. Dr. Murat Can Pehlivanoğlu, dinamik fiyatlandırmanın tüketiciler açısından bir risk teşkil ettiğini ve fahiş fiyatların bu tür uygulamalarla ortaya çıkabileceğini belirtti.

Doç. Dr. Pehlivanoğlu, dinamik fiyatlandırmanın özellikle Türkiye’de yeterince farkındalık oluşturmadığını vurgulayarak, "Dinamik fiyatlandırma tüketiciler açısından bir risk teşkil ediyor çünkü fahiş fiyat sonucunu doğurabiliyor. Bu noktada mevzuata uygun ya da aykırı şekilde yapılan dinamik fiyatlandırmalar arasında bir ayrım yapmamız gerekiyor," dedi.

Dinamik fiyatlandırmanın, işletmelerin arz ve talep koşullarına göre anlık olarak fiyat belirlemesi anlamına geldiğini söyleyen Pehlivanoğlu, bu sistemin geçmişte daha çok dönemsel olarak uygulandığını, ancak teknolojinin gelişmesiyle birlikte artık her türlü sektörde kullanılabilir hale geldiğini belirtti. Özellikle yapay zekanın ve akıllı fiyat etiketlerinin kullanımının yaygınlaşmasıyla, işletmelerin dinamik fiyatlandırma uygulamalarını daha sık kullanmaya başladığını söyledi.

Bununla birlikte, Doç. Dr. Pehlivanoğlu, dinamik fiyatlandırmanın hem rekabet hukuku hem de tüketici mevzuatı açısından çeşitli ihlallere yol açabileceği konusunda uyardı. "Dinamik fiyatlandırma ile eşit durumdaki alıcılara farklı fiyatlar uygulanması, ayrımcılık meselesini doğurabiliyor. Ayrıca, bu tür uygulamalar, tüketici kararlarını bozarak haksız ticari uygulama olarak değerlendirilebiliyor," dedi.

Fed Başkanı Barkin, Faiz İndirimi Üzerine Konuştu Fed Başkanı Barkin, Faiz İndirimi Üzerine Konuştu

Dinamik fiyatlandırmanın neyi baz aldığı sorusu, özellikle rekabet hukukunda önemli bir sorun teşkil ediyor. Pehlivanoğlu, "Eğer işletmeler, dinamik fiyatlandırma yaparken rakiplerinin fiyatlarını baz alıyorsa bu, rekabet ihlali doğurur. Ayrıca, dinamik fiyatlandırmanın ırk, cinsiyet veya yaş gibi kişisel verilere dayalı olarak yapılması durumunda, insan hakları ihlali söz konusu olabilir," diye ekledi.

Bununla birlikte, dinamik fiyatlandırma uygulamaları, tüketicinin internet üzerinden alışveriş yaptığı süreçte fiyatların anlık olarak değişmesine neden olabiliyor. Örneğin, alışveriş sepetindeki bir ürünün fiyatı, alışverişi tamamlamadığınız takdirde, yeniden giriş yaptığınızda farklı bir fiyatla karşılaşıyor. Bu durum, tüketiciler için ciddi bir karar verme baskısı oluşturabiliyor ve haksız ticari uygulama olarak değerlendirilebiliyor.

Pehlivanoğlu, "Türkiye’deki işletmelerin ve tüketicilerin dinamik fiyatlandırma konusunda daha fazla farkındalığa sahip olması gerekiyor. Aksi takdirde, hem tüketici mağduriyeti artacak hem de mevzuata aykırı uygulamalar nedeniyle çeşitli hukuki sorunlar yaşanabilir," diye konuştu. Ayrıca, tüketicilere yönelik bir öneri de sunarak, aşırı fiyat uygulamalarıyla karşılaşanların CİMER üzerinden şikayetlerini iletmeleri gerektiğini belirtti.

Son olarak, Pehlivanoğlu, aşırı fiyatlama ve stokçuluk meselesinin dinamik fiyatlandırma ile daha da karmaşık hale gelebileceğini belirterek, bu tür uygulamaların denetim altına alınması gerektiğini ifade etti. İngiltere, Avustralya ve Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkelerde dinamik fiyatlandırmanın yasaklanması yönünde değerlendirmeler yapıldığını belirten Pehlivanoğlu, Türkiye'de de benzer bir denetimin yapılması gerektiğine dikkat çekti. Ayrıca, dinamik fiyatlandırma uygulamalarında kişisel verilerin kullanımıyla ilgili de bir başka soru ortaya çıkabileceğini, bu nedenle kişisel veri mevzuatına da dikkat edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Kaynak: Haber Merkezi