Kalp krizleri, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ölümlerin başlıca nedenleri arasında yer alıyor. Ancak bu krizlerin en önemli tetikleyicisinin diyabet olduğu gerçeği, pek çok kişi tarafından bilinmiyor. Akçakoca’da düzenlenen kalp sağlığı konferansında konuşan Kalp Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Gülümser Heper, diyabet ve kalp krizleri arasındaki bu tehlikeli bağlantıya dikkat çekerek önemli uyarılarda bulundu.

Prof. Dr. Heper, kalp krizinin en büyük nedeninin diyabet olduğunu ve bu hastalığın toplumda hızla yayılmasının ardında endüstriyel gıdaların bulunduğunu belirtti. “Tip 2 Diyabet, endüstriyel gıdalarla topluma zorla yerleştirilmiş bir hastalıktır,” diyen Heper, özellikle nişasta bazlı şeker, yani fruktozun bu süreçte önemli bir rol oynadığını vurguladı. Şeker pancarı ve şeker kamışından üretilen glikozun yerini fruktozun alması, şeker tüketim alışkanlıklarını kökten değiştirdi. Bu değişiklik, içeceklerden tatlılara kadar pek çok üründe yer alan endüstriyel şekerin toplumda diyabet oranlarının hızla artmasına yol açtığını gösteriyor.

İstanbul'un bir semtinin adı olan Balat'ın kökeninin anlamı nedir? İstanbul'un bir semtinin adı olan Balat'ın kökeninin anlamı nedir?

Endüstriyel Gıdalar ve Tip 2 Diyabet: Gizlenen Gerçekler

Prof. Dr. Heper, sağlık sektöründe diyabetin ilaçlarla yenilebileceği yönündeki yaygın inanışı da eleştirdi. “Diyabet hastalığını ilaçla yenebileceğini zanneden bir tıp sektörü var,” diyen Heper, bu sektörün sorunun temel nedenine inmek yerine, ilaçlar üzerinden bir tedavi yöntemi sunduğunu belirtti. Ancak asıl sorunun, endüstriyel gıdaların yaygın tüketimi olduğu gerçeği göz ardı ediliyor. Fruktozun yaygınlaşması, gazlı içecekler ve işlenmiş yiyeceklerin tüketiminin artmasıyla birleştiğinde, obezite ve diyabet oranlarının hızla yükseldiği bir tablo ortaya çıkıyor.

Sağlık Harcamaları Artıyor, Toplum Daha Çok Hasta Oluyor

Türkiye’de sağlık sektörüne yapılan harcamaların 400 milyar lirayı aştığını belirten Heper, bu harcamalara rağmen toplumun genel sağlık durumunun kötüye gitmekte olduğuna dikkat çekti. Özellikle genç nesillerin hareketsiz yaşam tarzı, işlenmiş gıdaların aşırı tüketimi ve obezite gibi sorunlar, gelecekte daha büyük sağlık problemleri yaşanacağının işareti olarak görülüyor. “Yeni nesil, bizden çok daha hasta olacak,” diyen Heper, bu gidişatın durdurulması için toplumun bilinçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

Sonuç olarak, Prof. Dr. Gülümser Heper’in açıklamaları, diyabetin sadece bir hastalık değil, yanlış beslenme alışkanlıkları ve endüstriyel gıdaların yaygınlaşması ile tetiklenen bir toplum sorunu olduğuna dikkat çekiyor. Sağlık sektörü ve beslenme alışkanlıklarına yönelik köklü değişiklikler yapılmadığı sürece, kalp krizleri ve diyabet gibi hastalıkların artmaya devam edeceği uyarısında bulunan Heper, toplumun bu konuda daha bilinçli olmasının önemini bir kez daha hatırlatıyor.

Kaynak: Kfk Ajans