İslam’da Kumarın Yeri ve Haram Kılınma Sebepleri
Diyanet’in hutbesinde, Mâide Sûresi’nin 90. ayeti referans alınarak kumarın İslam’da neden haram kılındığı açıklandı:
"Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz."
Bu ayetle, kumarın haksız kazanca dayalı olması, insanlar arasında kin ve düşmanlık tohumları ekmesi ve Allah’ı anmaktan alıkoyması gibi sebeplerle İslam toplumunda yeri olmadığı belirtildi.
Dijital Çağda Artan Tehlike: Çevrimiçi Kumar
Günümüzde kumarın, çevrimiçi oyunlar, mobil uygulamalar ve e-sporlar gibi dijital mecralarda yaygınlaşarak gençleri etkisi altına aldığı ifade edildi. Diyanet, özellikle çocuklar ve gençlerin korunması için ailelerin bilinçli olması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, kumar reklamlarının yaygınlaşmasının, bu kötü alışkanlığın normalleşmesine yol açabileceğine dikkat çekildi.
Kumarın Maddi ve Manevi Yıkıcı Etkileri
Hutbede kumarın, kişinin akıl ve ruh sağlığını bozarak aile içi huzursuzluğa neden olduğu ve toplumsal çürümeye yol açtığı ifade edildi. Maddi kayıpların yanı sıra, kişilerin manevi olarak da tükenişe sürüklendiği, özgürlüğünü kaybedip sürekli kazanç umuduyla yaşadığı hatırlatıldı.
Gençleri ve Toplumu Koruma Sorumluluğu
Gençlerin kumardan korunması için ailelere büyük görev düştüğü vurgulandı. Ebeveynlerin sevgi, güven ve samimiyet temelinde çocuklarına sağlıklı bir çevre sunmaları gerektiği belirtildi. Toplumun her kesiminin bu konuda bilinçlenmesi ve kumarın zararlarının farkına varması gerektiği ifade edildi.
Toplumsal Bilinçlenme ve Paylaşımın Önemi
Hutbenin sonunda, Peygamber Efendimiz’in (s.a.s) şu hadisine yer verildi:
"Hiç kimse elinin emeğiyle kazandığından daha hayırlı bir rızık asla yememiştir."
Bu sözle, helal kazancın önemi ve kumardan uzak durmanın gerekliliği bir kez daha hatırlatıldı. Cuma hutbesinin mesajlarının aile ve toplumla paylaşılması, kumarın zararlarının daha geniş kitlelere ulaştırılması adına bir görev olduğu vurgulandı.
Bu hutbe, toplumun manevi ve sosyal yapısını koruma adına önemli bir çağrı niteliği taşımaktadır.
