DENİZLİ HABERLERİ

DTO ‘Topraktan Çatala’ sloganıyla gıda israfını önleme projesi başlattı

Türkiye’den DTO ile bir kamu üniversitesinin yanı sıra yurt dışından İtalya, Romanya, Portekiz, Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Kesimi ile İsviçre’den sağlanan proje ortakları, küresel gıda israfını önlemek amacıyla bir araya geldi.

Abone Ol

Projede yer almak isteyen sektör temsilcilerinin 7 ülkede oluşturulacak ekosistemin bir parçası olacaklarını da aktaran Doç. Dr. Kalkan, yereldeki katılımcılardan ise bir nevi danışmanlık beklediklerinin altını çizdi.

Doç. Dr. Kalkan, “Yerel düzeyde üniversite ve Denizli Ticaret Odası’ndaki temsilcilerimiz ile çalışmak isteyen firmalarımız olacaktır. Bu firmaların yanı sıra uzmanlık alanlarına göre dört farklı komite daha oluşturulacak. Bunlar üretim, işleme, dağıtım ve tüketim komiteleri olacak. Sizler de uzmanlık alanlarınıza göre bu komitelerden birinde yer almak isteyebilirsiniz. Bu hikâyenin bir parçası olmak istiyorsanız sizleri de aramızda görmekten büyük bir mutluluk duyacağız. Sizden beklentimiz bizlere bir nevi danışmanlık sunmanız, bilgi birikiminizle projemize katkı sağlamanızdır. Böylece, gıda kaybı veya israfı ile birlikte mücadele edebiliriz” diye konuştu. Kalkan’ın sunumu sonrasında sektör temsilcileri projeyle ilgili merak ettiklerini sorup gıda israfını önlemeye yönelik fikirlerini dile getirdi. Köy-Koop Merkez Birliği Genel Başkanı Mehmet Varol, “Tarımsal ürünlerimize baktığımızda, çok büyük bir kısmının hala kayıt dışı olduğu görülür. O nedenle de kontrol etme şansımız yok. Kontrol altına almak için ise saymamız ve kayıtlı tarımsal ekonomiye geçmemiz lazım. Gıda israfını önlemek için de öncelikle bunların sağlanması şarttır” dedi.

Firma temsilcisi olarak toplantıya katılan Yasin Serinkan, Türkiye’de gıda israfını önlemek için halkı bilinçlendirmenin en önemli adım olduğunu vurguladı. Serinkan, “Ne yazık ki kültürel değerlerimizde gıda israfı kaçınılmaz oluyor. Çünkü bizler tadına bakmak için bile birçok ürün tüketmek istiyoruz. Bir iki çatal alıyoruz ve gerisi maalesef yenmiyor, atılıyor. Gelişmiş ülkelerde ise insanlar tabağına alırken yiyebileceği kadarını koyuyor; bunu beş yıldızlı tesislere gittiğimiz zaman görüyoruz. Bence bu anlamda bizim ülke olarak topyekûn bir bilinçlendirme için kolları sıvamamız lazım” diye konuştu.