Elektrik dağıtımının 2013 yılında özelleştirilmesiyle birlikte vatandaşın cebinden çıkan para her geçen yıl artarken, faturaların büyük kısmı özel şirketlerin kasasına gidiyor. Dağıtım bedelindeki bu hızlı artış, elektrik üretim maliyetleri düşmesine rağmen tüketiciye yansımıyor.
Enerji sektörü uzmanlarının analizlerine göre, eğer elektrik dağıtımı halen devlete ait olsaydı bugün 500 lira gelen bir elektrik faturası sadece 244 lira olacaktı. Kalan 256 lira ise vatandaşın değil, özel şirketlerin kazancı olarak faturalara yansıyor.
TEDAŞ Döneminde Dağıtım Bedeli Uygun Seviyedeydi
2013 yılına kadar elektriğin ülke genelindeki dağıtımı Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. (TEDAŞ) tarafından yürütülüyordu. O dönemde TEDAŞ, kilovatsaat başına yalnızca 7 kuruş dağıtım bedeli alıyor, faturanın ortalama yüzde 19.7’si dağıtım masrafı olarak yansıtılıyordu.
Ancak 2013’te AKP iktidarının aldığı karar doğrultusunda dağıtım özelleştirildi ve hizmet özel şirketlere devredildi. Bu tarihten itibaren, şirketlerin yüksek işletme giderleri ve kâr hedefleri doğrultusunda faturadaki dağıtım bedeli hızla artmaya başladı.
12 Yılda 26 Kat Artış
2013’ten bu yana geçen 12 yıllık süreçte, elektrik enerjisinin kilovatsaat fiyatı TL bazında yalnızca 2.3 kat artarken, dağıtım bedelindeki artış tam 26.2 kat oldu. Bu artışla birlikte faturada enerji bedelinin oranı yüzde 60’tan yüzde 19’a gerilerken, dağıtım bedelinin oranı yüzde 19.7’den yüzde 71’e yükseldi.
500 Liralık Faturada 354 Lira Şirketlere Gidiyor
2013’te 500 liralık bir faturada dağıtım bedeli yalnızca 98.6 liraydı. Bugün ise aynı tutardaki faturanın tam 354 lira 44 kuruşu dağıtım şirketlerine ödeniyor. Eğer dağıtım halen devlet eliyle yapılsaydı, fatura sadece 244 lira 16 kuruş olacaktı.
Dolar Bazında Da Tabloda Değişen Bir Şey Yok
Dağıtım şirketlerine ödenen bedelin artışı sadece Türk lirası cinsinden değil, dolar bazında da dikkat çekici boyutta. 2013’te 1 kilovatsaat elektrik 11.9 sente mal olurken, dağıtım bedeli sadece 3.9 sentti. Bugün ise üretim maliyeti 1.3 sente kadar düşerken, dağıtım bedeli 4.9 sente çıktı.
Üretim ucuzlasa da, dağıtımın özel sektörün eline geçmesiyle birlikte bu avantaj tüketiciye değil, şirketlere yaradı.
Uzmanlardan Uyarı: Kamusal Hizmetler Ticarileştirilemez
Enerji alanındaki bu dönüşüm, “kamu hizmetlerinin özelleştirilmesi” politikasının bedelini en çok vatandaşın ödediğini gözler önüne seriyor. Uzmanlar, temel ihtiyaç olan elektrik gibi hizmetlerin kamusal kalmasının, hem maliyetlerin hem de toplumsal faydanın dengede tutulması açısından hayati önem taşıdığına dikkat çekiyor.