Emekli Meclisleri Sendikası Burdur Meclisince düzenlenen konferansta, sendikalaşmanın emeklilerin hakları üzerindeki etkisini tartıştı. Yapılan söyleşide, sendikal hakların güçlendirilmesi için emekli dayanışmasının önemi vurgulandı.
Emekli Meclisleri Sendikası Burdur Meclisi tarafından ‘Emeklilikte Sendikalaşmanın Önemi" başlıklı bir söyleşi düzenlendi.
Burdur Belediyesi Konferans ve Sergi Salonu’nda düzenlenen konferansın ilk konuşmasını yapan Emekli Meclisleri Sendikası Burdur Aktivisti, Emekli Öğretmen Sadrettin Urhan, “Konferansımıza katıldığınız için teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum. bizin sendikamızda bir makam, bir başkan yok, yürütme var. Herkes görev alıyor. Emekli meclisleri sendikası kimseyi ayırmadan herkesi örgütlüyor. 16 buçuk milyon emeklinin yüzde 10'unu örgütlesek korkunç bir rakam ortaya çıkıyor. Bize bir takım ücretleri çok bile verdik deyip reva gören iktidarlara, gücümüzü gösteririz. İşlevsiz emekli derneklerini yormakla, bir milim dahi ilerlenemez. Bizim önümüzde kendi haklarımızı savunacak bir örgüt çatısı altında toplanmaya ihtiyacımız var.
Vahşi kapitalizme karşı, bu içinde yaşadığımız derin yoksulluğa reva görenlere karşı nasıl mücadele edeceğimizin yolunu gösterir. Emeklinin ekonomik ve sosyal haklarıyla ilgili bizim derdimiz masa işgal etmek değildir, vay sayın başkanım demek değildir. Biz protokol falan da istemiyoruz. Hepimiz aynı görevdeyiz. Milyonlarca üyenin, milyonu da yürütmede görev alabilir. Emekli meclisleri sendikası bugün geldiği noktada artık meclislerin bulunduğu yerler ve meclislerin bulunduğu yerde ülkemizin doğusundan batısına kadar il ve ilçelerde konferanslar düzenleyip, emeklilerimizi bilinçlendirme görevi üstlenmiştir. Bugün buradayız yarın başka ildeyiz, başka türlü halkımızla karşılıklı oturup konuşacağız. Önce salonlardan başlayalım, salonları dolduralım. Emeklileri daha fazla mücadele içine ve merkezine çekmek durumundayız. Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” dedi.
Emekli Meclisleri Sendikası Genel Sözcüsü, Ankara Aktivisti Emekli Öğretmen ve Avukat Ali Ersin Gür, Türkiye'deki sendikal çalışmaların geçmişi, bugünü ve geleceği hakkında önemli bilgiler paylaştı. "Patikanın Öyküsü" başlığıyla açılan oturumda, emeklilerin sendikal hakları, örgütlenmenin önemi ve sendikal mücadelenin kazanımları detaylı olarak ele alındı.
Emekli Meclisleri Sendikası Genel Sözcüsü Ali Ersin Gür, “İki tespiti yapmak isterim, emekliler şu anda bu toplumun işsizlerden sonra en yoksul kesimi, emekliler açlık sınırının neredeyse yarısına varan bir ücretle yaşıyoruz. Türkiye'de biz emekliler mesut ve bahtiyar bir şekilde yaşıyoruz bir tek paramız yok demiştir. Ev sahipleri emeklilere evini kiraya vermek istemiyor. Benim maaşım zaten kiraya yetiyor. Bu ciddi bir problemdir eğer böyle giderse bir çok emeklinin sokakta yaşama riski olduğunu da bilelim. Geçen de bir hesap yaptım asgari cüretle çalışan bir eleman için 8 bin kusur pirim öderiz, 25 yılda emekli olduğunu düşünürsek, 2 milyon 555 bin lira bir rakam ediyor. O rakamı kendimiz değerlendirmiş olsak 2.5 milyon lira bir paramız olacak. Bugün bankaya gidin yüzde 50'lerde faiz veriyoruz. Buradaki sistem şu uygulanan ekonomik politikalar yanlış. Bayram ikramiyeleri 2018 yılında bin liraydı şimdi 4 bin liraya çıkarıldı. Şimdi 4 bin liraya 108 dolar ancak alıyoruz arada 158 dolar para kayıp.
Ülkemizde 16 milyon 350 bin emekli var ama bunların eşleri, kardeşleri, çocukları, aslında bu toplumun tamamı eder çünkü her ailede emekli var. Toplumun tamamı emeklilerle ilintilidir. O zaman gücümüzü birleştirip, omuz omuza durmayı, ülke genelinde sendikal bir hareket içinde olmayı başarmanız gerekiyor. İktidar emekliler sendika kuramaz diyor, gerekçe olarak iç hukuk buna izin ermiyor diyor. Ben 36 yıllık avukatlık yapıyorum. Çağdaş Hukukçular Derneğinin genel başkanlığını yaptım. Hukukun demokratikleşmesi için raporlar, dosyalar hazırlayıp dönemin adalet bakanıyla görüşmüş bir arkadaşınızım. Bir eylem, bir fil eğer hukuken men edilmemişse, şu eylem yasaktır, bu eylemi işlerseniz cezası şudur demiyorsa o hak varsayılır. As olan özgürlüklerdir. Emeklilerin sendika kuramayacağına dair bizim hukuk sistemimizde en ufak bir madde yoktur. Biz yeni bir toplumsal yaşam inşa etmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
Konferansa, sendika üyelerinin yanı sıra sivil toplum kuruluşları, demokratik kitle örgütleri, dernek ve siyasi parti temsilcileri de katılım sağladı. Katılımcılar, emeklilerin hak mücadelesine dair görüş ve önerilerini paylaştı, sendikal dayanışmanın güçlenmesi adına çeşitli fikir alışverişlerinde bulundu.
Emekli Meclisleri Sendikası, etkinlik sonunda yaptığı açıklamada, emeklilerin daha güçlü bir ses olabilmesi için sendikalaşmanın önemine vurgu yaparak, bu tür etkinliklerin devam edeceğini belirtti.
