Yurttan Haberler

Hayaller OVP, Sonuçlar Acı!

Hayaller OVP, Sonuçlar Acı!

Abone Ol

Son günlerde enflasyon konusundaki gelişmeler, Türkiye’nin orta vadeli programındaki (OVP) "pembe tablonun" gerçeklerle örtüşmeyeceğini gözler önüne seriyor. Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, enflasyon hedeflerine ulaşma konusundaki iyimserliğini korusa da, ekonomik veriler bu iyimserliği sorgulatıyor.

Karahan’ın Açıklamaları

Dün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’na yaptığı sunumda, Karahan, dezenflasyonun devamını sağlayacak adımlar atacaklarını belirtti. Eylül ayı itibarıyla yıllık enflasyona en belirgin katkının hizmetler sektöründen geldiğini vurgulayan Karahan, bu alandaki en önemli grup olarak kira fiyatlarını işaret etti. Bu durum, yüksek kiraların enflasyon üzerindeki etkisini ve artan yaşam maliyetlerini gözler önüne seriyor.

Karahan, para politikasındaki temkinli duruşu sürdürerek enflasyonun yılın kalanında istikrarlı bir şekilde gerileyeceğini öngördüklerini ifade etti. Ancak, iki ana koşul gözeterek hareket edeceklerini belirtti:

  1. Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş.
  2. Enflasyon beklentilerinin öngörülen tahmin aralığına yakınsaması.

Karahan, bu kriterlerde alınacak mesafenin önemine dikkat çekti.

Muhalefet Görüşü

Ancak, Karahan'ın bu iyimser açıklamaları, muhalefetten eleştirilerle karşılandı. CHP Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, yılsonu yıllık enflasyonun %47-50 arasında olacağını öngörerek, OVP’deki hedeflere ulaşmanın mümkün olmadığını belirtti. Bu açıklama, kamuoyundaki enflasyon beklentilerinin ve mevcut ekonomik koşulların ne denli zorlayıcı olduğunu gösteriyor.

Merkez Bankası'nın enflasyonla ilgili hedefleri ve OVP'nin başarıya ulaşma ihtimali konusunda belirsizlikler devam ediyor. Ekonomik veriler, toplumun ve yatırımcıların endişelerini artırırken, Merkez Bankası'nın iyimser tahminleri ise gerçekçi bir çerçevede değerlendirilmiyor. Kira artışlarının ve hizmet sektöründeki enflasyonist baskıların sürdüğü bir ortamda, bu hedeflere ulaşmak giderek zorlaşıyor. Bu durum, hem ekonomik istikrarı hem de toplumun refah seviyesini olumsuz etkileyebilir.