Bakanlık, kira bedelinin altın gibi döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenmesinin, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar'ın 4. maddesine aykırı olduğunu hatırlattı. 2018 yılında yapılan değişiklikle, Türkiye'de yerleşik kişilerin, Bakanlıkça belirlenen özel durumlar dışında, tüm menkul ve gayrimenkul alım satım işlemleri, kiralama sözleşmeleri ve benzeri işlemlerde sözleşme bedellerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirleyemeyeceği hükme bağlandı.
Bakanlığın bu açıklamasıyla, altınla kira sözleşmeleri yapan veya yapmayı düşünen vatandaşlar uyarılmış oldu. Bu tür sözleşmelerin hukuki olarak geçersiz olduğu ve tarafların hak kayıplarına neden olabileceği vurgulandı.
Peki neden altınla kira?
Son dönemde yaşanan yüksek enflasyon ve Türk Lirası'nın değer kaybetmesi, birçok kişiyi alternatif yatırım araçlarına yöneltti. Altın, güvenli liman olarak görülmesi nedeniyle bu dönemde popüler bir tercih haline geldi. Bu durum, bazı kişilerin kira bedellerini altınla belirleme fikrini ortaya çıkardı.
Bakanlığın bu konudaki hassasiyeti, Türk Lirasının değerini koruma ve ülke ekonomisinin istikrarını sağlama amacını taşıyor.
