26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferiyle birlikte Anadolu’yu yurt edinmeye başlayan Türk Milleti kendisini bu topraklardan çıkarmak isteyen şer güçlerle, harp meydanlarında yaklaşık bin yıllık yılmaz bir mücadele vermiştir. Bu mücadelelerde evlatlarını şehit vermiş, her türlü yoksunluğa katlanmış ancak ebedi vatan bildiği bu toprakları asla terk etmemiştir.
Birinci Dünya Savaşı’nın ardından imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması ve Sevr Antlaşması hükümlerini bahane eden istilacı güçler kendi orduları ve maşaları olan güçlerle Milletimizi bir kez daha Anadolu topraklarından atmaya teşebbüs etmişlerdir. Yurdumuzun dört bir tarafı sömürgeci güçler tarafından kuşatılarak Türk Milleti esaret altına istenmiştir.
Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkışıyla başlayan ve Onun başkomutanlığında devam eden İstiklal Mücadelemiz sırasında istilacı düşman güçleri Sakarya Meydan Muharebesiyle Anadolu’nun bağrında durdurulmuştur. Vatan topraklarının düşmandan tamamen temizlenerek Kurtuluş Savaşının nihai zafere taşınması için Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın başkomutanlığında topyekûn bir askeri harekât başlatılmıştır.
26 Ağustos 1922’de Kocatepe’de başlatılan Büyük Taarruz harekâtı 9 Eylül 1922’de Türk Ordusunun İzmir’e girmesiyle birlikte kesin bir zaferle neticelenmiş, işgalden kurtarılan Aziz Vatan topraklarının dört bir köşesinde bağımsızlığımızın simgesi Ay Yıldızlı Al Bayrağımız dalgalanmaya başlamıştır.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde, kahraman ordumuz ve aziz milletimizin üstün mücadele ve başarılarıyla kazanılan, tarihimizin en önemli dönüm noktası ve ölmez bir abidesi olan bu kutlu zaferin 102 inci yıl dönümünü büyük bir heyecan ve gururla kutlamaktayız.
30 Ağustos Zaferi, büyük bir askeri başarı olmakla birlikte, aynı zamanda milletimizin bağımsızlık iradesinin, vatan ve millet sevgisinin, mukaddes değerler uğrunda sergilediği eşsiz fedakârlık ve kahramanlığının unutulmaz bir sembolüdür.
Aziz Milletimiz bu büyük zaferle, istiklale olan inancını ve hür yaşama iradesini kendisini tarih sahnesinden silmek isteyen güçlere açıkça göstererek Anadolu’nun ebedi Türk Yurdu olarak kalacağını ve bu topraklar üzerinde sonsuza kadar hür ve bağımsız yaşayacağını tüm dünyaya kabul ettirmiştir.
Türk Milletinin fertleri ve Isparta halkı olarak büyük gururunu yaşadığımız bu zaferin manasını gelecek nesillerimize layıkıyla anlatmak ve bağımsızlığımızı bizlere hediye eden kahramanlarımızın anısını daima yaşatmak şehitlerimizin kanlarıyla sulanan bu topraklara ve ecdadımızdan aldığımız değerlere sadakatimizin ve vefamızın vazgeçilmez gereğidir.
Bu duygu ve düşüncelerle, Aziz Milletimizin ve Ispartalı hemşerilerimin 30 Ağustos Zafer Bayramını en kalbi hislerimle kutluyor, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, vatan toprağı ve bağımsızlık uğrunda canlarını feda eden aziz şehitlerimizi ve ebediyete irtihal eden kahraman gazilerimizi rahmetle yâd ediyor, hayatta olan kahraman gazilerimize sağlık ve afiyet diliyorum.