Bu bağlamda, Isparta'nın, nurların menbaı ve medresesi olduğu vurgulanır. Şimdi, Isparta'da yaşayan insanların Bediüzzaman hakkında ne düşündüklerini ve onun eserleriyle ilgili bilgilerini dinleyelim.
İlk sorumuz, "Ne zamandır Isparta'da yaşıyorsunuz?" sorusuydu. Cevaplar, katılımcıların Isparta'daki yaşam sürelerine göre değişti. Bazıları 18 yıldır burada yaşadıklarını belirtirken, bazıları daha uzun süreler, hatta 59 yıldır burada olduklarını ifade etti. Isparta'da geçirdiği süre boyunca Bediüzzaman’ın hayatına dair bilgiler edindiklerini dile getirenler oldu.
İkinci sorumuz "Bediüzzaman Said Nursi’yi duydunuz mu?" şeklindeydi. Çoğu kişi Bediüzzaman’ı duyduğunu belirtse de, bilgi düzeyleri farklılık gösterdi. Kimisi, onu dinî bir lider olarak tanırken, kimisi sadece efsanelerden veya halk arasında dolaşan sözlerden haberdardı.
Üçüncü sorumuz ise "Risale-i Nur eserlerini duydunuz ya da okudunuz mu?" oldu. Bazı katılımcılar bu eserlerle tanıştıklarını söylese de, pek çoğu okuma fırsatı bulamadıklarını ifade etti. Ancak, dinleme ya da sohbetlere katılma yoluyla bilgi sahibi olduklarını belirtenler de vardı.
Özellikle gençlere yönelik tavsiyeler de gündeme geldi. Katılımcılar, gençlerin Bediüzzaman’ın eserlerini okumalarını ve bu değerli bilgiden faydalanmalarını önerdiler. Bunun yanı sıra, dinî bilgilere ulaşmanın ve doğru kaynaklardan öğrenmenin önemine dikkat çektiler. Bazı katılımcılar, günümüzde dinî bilgilerin çarpıtıldığını ve Risale-i Nur'un, Kur’an-ı Kerim’in önüne geçmemesi gerektiğini vurguladı.
Sonuç olarak, Isparta halkı, Bediüzzaman Said Nursi ve eserleri hakkında farklı düzeylerde bilgi sahibi olsa da, onun dinî ve kültürel etkisinin hissedildiği bir ortamda yaşıyorlar. Bu bağlamda, Bediüzzaman’ın Isparta’ya olan katkıları ve Risale-i Nur’un önemi, katılımcıların düşüncelerinde önemli bir yer tutuyor.
