İsrail, 7 Ekim 2023 tarihinden itibaren Gazze'den başlayarak Lübnan ve İran'a yönelttiği saldırılarla savaş ekonomisine girmiş durumda. Binlerce asker ve hava saldırısı için harcanan milyonlarca dolarla birlikte, İsrail hükümetinin bu savaş sürecinde 1 yılda 60 milyar dolara kadar harcama yapmış olabileceği hesaplanıyor. Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Knesset’e yaptığı açıklamada, "İsrail tarihindeki en uzun ve en pahalı savaşın içindeyiz" diyerek savaşın maliyetinin 54 ila 68 milyar dolar arasında olduğunu belirtti.

Cinnet Geçiren Adam Eşi ve Eşinin Sevgilisini Bıçakladı Cinnet Geçiren Adam Eşi ve Eşinin Sevgilisini Bıçakladı

Savaşın maliyetinin artmasıyla birlikte, İsrail Merkez Bankası da savaş finansmanını sağlamak için çeşitli önlemler alıyor. Hazine bonosu ve hükümet tahvillerinin satışları yoluyla finansman sağlanmaya çalışılırken, mart ayında gerçekleştirilen satışlardan 8 milyar dolarlık rekor gelir elde edildi. Ancak, yabancıların devlet tahvili alımları azalırken, devlet tahvillerinin sadece yüzde 8,4'ü yabancıların elinde bulunuyor. Bu oran, savaş öncesi Eylül 2023'te yüzde 14,4 seviyesindeydi.

Kredi notu açısından da olumsuz gelişmeler yaşanıyor. Moody’s, Fitch ve Standard and Poor’s (S&P) gibi uluslararası derecelendirme kuruluşları, İsrail hükümet tahvillerinin notunu düşürdü. Ekonomist Dr. Tomer Fadlon, bu durumun sebebinin hükümetin tahvilleri geri ödeyememesi endişesi olmadığını, aksine kamu maliyesinin iyi durumda olduğunu belirtirken, gelecek yıl için harcamalar konusundaki endişelerin bu not düşümüne yol açtığını ifade ediyor.

İsrail Merkez Bankası eski başkanı Prof. Karnit Flug, hükümetin bütçe açığını kontrol etmek için yaklaşık 10 milyar dolarlık kesinti ve vergi artırımlarına gitmesinin muhtemel olduğunu öngörse de, sendikalar ve koalisyon üyelerinin bu duruma itiraz edebileceği uyarısında bulunuyor. Kudüs’teki İbrani Üniversitesi’nden Prof. Esteban Klor ise askeri stratejiye eşlik eden bir ekonomik stratejinin olmadığını vurguluyor.

Dünya Bankası verilerine göre, İsrail ekonomisi geçen yıl yüzde 0,1 daralmışken, Merkez Bankası bu yıl için büyüme tahminini sadece yüzde 0,5 olarak güncelledi. Şirketlerin eleman bulma konusunda yaşadığı zorluklar da dikkat çekici bir sorun olarak öne çıkıyor. Ordunun 350 binden fazla kişiyi askere çağırması, iş gücünü ciddi şekilde etkilemiş durumda. Ayrıca, Gazze'den 220 bin kişinin iş için ülkeye girişi yasaklanmışken, bu durum inşaat sektöründe yaklaşık 80 bin Filistinli çalışanın iş bulmasını zorlaştırdı.

Prof. Karnit Flug, savaş sona erdiğinde İsrail’in yüksek teknoloji sektörünün ekonomik büyümeyi hızlandıracağını belirtiyor. Ancak, savaşın önceki çatışmalardan daha uzun sürdüğü ve daha geniş bir nüfusu etkilediği için ekonomik toparlanmanın daha zayıf ve yavaş olabileceğine dikkat çekiyor. Bu durum, savaşın maliyetlerinin ve etkilerinin ne kadar derin olabileceğini ortaya koyuyor ve İsrail ekonomisinin geleceği hakkında endişeleri artırıyor.

Kaynak: KFK Ajans