Burdur’da kamu emekçileri meydana indi. Kamu emekçi sendikaları, “Bu yalnızca kamu emekçilerinin değil, toplumun her kesiminin mücadelesidir. Taleplerimiz dikkate alınmazsa genel grev sürecini örgütleyeceğimizi ilan ediyoruz” çağrısında bulundu.

Kamu Emekçilerinden Genel Grev Uyarısı 1

Burdur’da Kamu emekçileri, yüzde 11,4 oranındaki zam oranını protesto etmek için iş bıraktı. KESK, Birleşik Kamu İş, Eğitim-Sen, Eğitim-İş, Hürriyetçi Eğitim Sen, Genel Sağlık İş, Burdur-Isparta Tabip Odası, Burdur Emekli Meclisleri Sendikası Burdur Meclisi, ortak eylem düzenledi. Eyleme CHP Burdur İl Başkanı Kadir Koç, İl Örgütü Başkanları ve Belediye ve İl Genel Meclisi Üyeleri ile emekli partililer ve ADD Burdur Şube Başkanı Ümran Minas da destek verdi.
Burdur Cumhuriyet Meydanında düzenlenen eylemde, kamu işçilerinin taleplerini Eğitim Sen Burdur Şube Başkanı Tahsin Ünlü, Birleşik Kamu-İş Burdur Temsilcisi Yavuz Onur ve Hür-Sen Burdur Temsilcisi Hasan Çamlı dile getirdi.

Eğitim Sen Burdur Şube Başkanı Tahsin Ünlü: "İnsanca bir yaşam için iş bırakıyoruz!"

Eğitim Sen Burdur Şube Başkanı Tahsin Ünlü, kamu emekçilerinin giderek derinleşen ekonomik kriz karşısında alım güçlerini yitirdiğini ve “sefalet zamlarına” mahkûm edildiğini belirtti. Başkan Ünlü, emekçilerin insanca yaşayacak bir ücret talebiyle iş bıraktığını duyurdu.

“Sefalet zamlarını kabul etmiyoruz”

Başkan Tahsin Ünlü, 2025 yılına girilirken kamu emekçilerine, memur emeklilerine ve işçi kesimine yapılan zam oranlarını “utanç verici” olarak nitelendirdi. Ünlü, “Artan enflasyon, hayat pahalılığı ve düşük zam oranları karşısında alım gücümüz hızla eriyor. Maaşlarımız en temel ihtiyaçlarımızı bile karşılamaktan uzak. Bu şartlarda insanca bir yaşam mümkün değil” dedi.

Ekonomik adaletsizlikler gündeme taşındı

Açıklamada, kamu emekçilerinin üzerindeki ağır vergi yüküne dikkat çekildi. Ünlü, gelir vergisi dilimlerinin çalışanların ücretlerini hızla eritmesine rağmen sermaye kesimlerinin vergi avantajlarından yararlandığını belirtti. Ayrıca, maaşların büyük bir kısmını oluşturan ek ödemelerin emekliliğe yansıtılmamasının emeklilerde ciddi gelir kayıplarına yol açtığını ifade etti.

“Geçinemiyoruz!”

Tahsin Ünlü, kamu emekçilerinin taleplerini şu şekilde sıraladı:

-En düşük memur maaşının 79.000 TL’ye çıkarılması,

-Ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması,

-Asgari ücretin insan onuruna yaraşır bir seviyeye çekilmesi,

-Vergide adalet sağlanarak gelir vergisi oranının %10’a düşürülmesi,

-Kamu kaynaklarının halk yararına kullanılması,

-Gerçek bir grevli toplu sözleşme düzenlemesinin hayata geçirilmesi.

“Mücadeleyi yükselteceğiz”

Kamu emekçilerinin haklarını savunmak adına dayanışmayı sürdüreceklerini vurgulayan Ünlü, taleplerin yerine getirilmemesi durumunda eylemlerinin artarak devam edeceğini belirtti.

Birleşik Kamu-İş Burdur Temsilcisi Yavuz Onur: “Emeğimizin ve onurumuzun hiçe sayılmasına izin vermeyeceğiz!”

Birleşik Kamu-İş Burdur Temsilcisi Yavuz Onur, eylemde ekonomik krizin ağır yükü altında ezilen emekçiler adına önemli mesajlar verdi.

"TÜİK’in rakamları halkı yanıltıyor"

Birleşik Kamu-İş Burdur Temsilcisi Yavuz Onur, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı %44,38’lik yıllık enflasyon oranının, halkın çarşıda ve pazarda yaşadığı gerçeklerle bağdaşmadığını belirterek, “Halkı yanıltan bu sahte rakamlarla bizleri sefalete mahkûm etmeye çalışanlara karşı susmayacağız” dedi. Onur, kamu emekçilerine yapılan %11,54’lük maaş artışını "trajikomik" olarak nitelendirerek, bu durumun yalnızca emekçileri değil, toplumun tüm kesimlerini derinden etkilediğini ifade etti.

"Barınma hakkı tehlikede"

Konuşmasında kira artışlarına da değinen Burdur İl Temsilcisi Onur, emekçilerin temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığını vurguladı. “Konut kiraları asgari ücret düzeyine ulaştı. Kamu emekçileri, kirasını ödeyebilmek için öğrenciler gibi ortak ev tutmaya mecbur bırakılıyor” diyerek, barınma hakkının tehlike altında olduğuna dikkat çekti.

"Adaletsiz vergi sistemi sona erdirilmeli"

Vergi adaletsizliğine de değinen Onur, “Halkın sırtına yüklenen adaletsiz vergiler, emekçinin alın terine yapılan bir gasptır. Ücretli çalışanların vergi dilimi %15’e sabitlenmeli ve temel ihtiyaçlara uygulanan dolaylı vergiler kaldırılmalıdır” dedi.

Talepler: %100 zam ve liyakatli atamalar

Birleşik Kamu-İş Burdur Temsilcisi Onur, kamu emekçilerinin maaşlarına %100 zam yapılmasını ve liyakat esasına dayalı bir kamu yönetimi sistemi oluşturulmasını talep etti. Ayrıca kadın emekçiler için ücretsiz kreşler açılmasını, mülakat uygulamasına son verilmesini ve bağımsız sendikaların söz sahibi olduğu bir toplu sözleşme sistemi kurulmasını istedi.

"Bu düzen böyle gitmez!"

Onur, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın "fahiş fiyatlı ürünleri boykot edin" çağrısını da eleştirerek, “Elimizde bir simit, bir bardak çayla daha neyi boykot edelim? Elektrik faturalarını mı, çocukların eğitim masraflarını mı?” diyerek siyasi iktidarın halktan kopuk olduğunu vurguladı.

Genel grev çağrısı

Kadir Koç: “Türkiye’nin Huzur ve Refaha İhtiyacı Var” Kadir Koç: “Türkiye’nin Huzur ve Refaha İhtiyacı Var”

Konfederasyon olarak üretimden gelen güçlerini kullanarak bir günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirdiklerini belirten Yavuz Onur, “Bu yalnızca kamu emekçilerinin değil, toplumun her kesiminin mücadelesidir. Taleplerimiz dikkate alınmazsa genel grev sürecini örgütleyeceğimizi ilan ediyoruz” dedi.

Emekçilerin talepleri sıralandı

Hür-Sen Burdur Temsilcisi Hasan Çamlı ise basın açıklamasında emekçilerin taleplerini madde madde sıraladı. Hür-Sen Burdur Temsilcisi Hasan Çamlı şöyle konuştu:
“Hakkımız olanı talep etmek için buradayız:
-Ancak, en düşük memur maaşına %100 zam yapılmasıyla insan onuruna yaraşır asgari bir ücret seviyesine ulaşılacaktır.

-Asgari ücret işçi sendikaları ve konfederasyonlarının söz sahibi olduğu bir komisyon tarafından belirlenmelidir.

-Kadın emekçilerin üretim sürecine eşit koşullarda katılabilmesi için iş yerlerinde ücretsiz kreşler açılmalıdır. Bu adım, yalnızca kadınların ekonomik özgürlüklerine katkı sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesine de güç kazandıracaktır.

-Halkın sırtına yüklenen adaletsiz vergiler, emekçinin alın terine yapılan açık bir gasp haline gelmiştir. Vergi adaleti sağlanmalı, ücretli çalışanların vergi dilimi %15’e sabitlenmeli, temel ihtiyaçlara uygulanan dolaylı vergiler kaldırılmalıdır.

-Yandaş sendikaların dilenci gibi refah payı talebine karşı, gerçek bir toplu sözleşme mutabakatı sağlanmalıdır. Alacağımız her zam taban aylığımıza ve emekliliğimize yansıtılmalıdır.

-İşverenin güdümünde olmayan, bağımsız kamu emekçileri konfederasyonlarının söz sahibi olduğu bir toplu sözleşme sistemi şarttır!

-Eşit işe eşit ücret talebimizden asla vazgeçmeyeceğiz!

-Kamu kurumlarındaki mülakat uygulamasına son verilerek liyakatin esas alındığı bir sistem kurulmalıdır.
Bu doğrultuda kamu emekçileri olarak; Bizleri yoksulluğa ve güvencesizliğe sürükleyen politikalara karşı güçlerimizi birleştiriyor, sesimizi yükseltiyoruz. Emeğimizin karşılığını almak, çocuklarımıza daha iyi bir gelecek bırakmak için bugün tüm işyerlerimizde iş bırakıyor ve siyasi iktidarı uyarıyoruz. Çünkü geçinemiyoruz!

-Tüm emekçiler için insanca yaşanabilir bir ücret ve adil bir gelir dağılımı İSTİYORUZ!

-Eşit işe ; eşit ücret talep ediyoruz.

-Bu sefalet zam aldatmacasına karşı, en düşük memur maaşının acilen yoksulluk sınırının üzerine yani 79.000 TL’ye çıkartılmasını talep ediyoruz.

-Başta metropoller olmak üzere barınma ihtiyacımızı imkansız hale getiren kira fiyatlarına karşı, güncel verilere denk düşen kira yardımı talep ediyoruz

-Asgari ücretin, insan onuruna yaraşır bir ücret düzeyine çıkartılmasını talep ediyoruz.

-İşyerlerinde ücretsiz kreş açılmasını talep ediyoruz.

-Kamuda mülakat değil, liyakat, yani kadrolu güvenceli istihdam talep ediyoruz.

- Seyyanen zamların, ek ödemelerin emekliliğe yansıtılmasını, insanca yaşayabileceğimiz bir emeklilik talep ediyoruz.

-Kamu kaynaklarının “müşteri garantili” projeler için değil, halk için kullanılmışını talep ediyoruz.

-Vergide adalet, az kazanandan az, çok kazanandan çok, yani adil bir vergi sistemi ve 1. Vergi diliminin %10’a düşürülmesi ve sabitlenmesini istiyoruz.

-Bizleri toplu sözleşme masası adı altında, siyasal iktidarın iki dudağı arasına bırakan ve tüm yetki ve kararın hükümete terk edildiği sahte sendika yasasına karşı, gerçek grevli bir toplu sözleşme düzenlemesi istiyoruz! Özetle; savaşa, ranta, faiz ödemelerine, sermayeye teşvike değil, halk için toplumsal cinsiyete duyarlı bütçe talep ediyoruz. Bu haklı ve meşru taleplerimizin yerine getirilmemesi durumunda, mücadeleyi ve dayanışmayı yükselteceğimizi ve Ülkemizin tüm meydanlarında eylemlerimize devam edeceğimizi buradan tüm kamuoyu ile paylaşıyoruz.”

Pankartlar açıldı, sloganlar atıldı
Kamu emekçilerinin gerçekleştirdiği eylemde, “Market poşetine %100, emekçiye %11.54”, “Sefalet zammı değil emeğimizin karşılığını istiyoruz”, “Sefalet zammını kabul etmiyoruz, İnsanca yaşamak istiyoruz”, “Seçim bütçesi değil, geçim bütçesi istiyoruz”, “TÜİK yalan söylüyor, protesto ediyoruz, %11.54 sadakadır kabul etmiyoruz” pankartları açılırken “TÜİK yalanı emekçinin düşmanı”, “Patrona teşvik emeğe zulüm”, “İnsanca yaşamak istiyoruz”, “Birleşe birleşe kazanacağız”, “Emekçiyiz, haklıyız, kazanacağız”, “TÜİK şaşırma, sabrımızı taşırma”, “Zafer direnen emekçinin olacak”, “Yaşasın emek dayanışması”, “Emekçiyiz, işçiyiz, birleşince güçlüyüz” sloganları atıldı.

Kamu Emekçilerinden Genel Grev Uyarısı 2Kamu Emekçilerinden Genel Grev Uyarısı 4Kamu Emekçilerinden Genel Grev Uyarısı 3

Kaynak: Haber Merkezi