AK Parti Burdur Milletvekili Adem Korkmaz, “tarımın gelecekte etkisini daha da artıracağını ortaya koyarak hükümetlerimiz güçlü liderlik ve vizyon çerçevesinde, bakanlığımızın ortaya koyacağı vizyon çerçevesinde belki de kırsal gelişim eksenli bir sosyal gelişim ve refah modelini de inşa etmeye mecburuz” dedi.
Tarım ve Orman Bakanlığı bütçesi üzerine AK Parti Grubu adına Burdur Milletvekili Adem Korkmaz değerlendirmede bulundu.
Vekil Korkmaz tarım konusu her geçen gün stratejik önemini artırmaya devam ettiğini vurgulayarak:
“Zira tarımsal faaliyet sadece tarımsal ürün üretilmesi ve buradaki istihdam edilen insanları değil gerek gıda ve beslenme girdileri, gerekse gıda endüstrilerinin temel girdisini üretmesi bakımından da her geçen gün stratejik önemini korumaya ve artırmaya devam ediyor. Ayrıca günümüzde yaşanan bazı stratejik gelişmeler ki başta küresel ısınma ortaya çıkarmış olduğu çok ciddi etkiler, kuraklık, mevsimlerin değişmesi, su kaynakların etkili kullanmasını ortaya çıkarması ve tarımsal, hayvansal üretim desenini değişmeye zorlamakta. Diğer tarafta yine yaşanan son dönemde etkisini artıran jeopolitik risklerde aynı şekilde tarımın özellikle gıdanın tarımsal girdilerin uluslararası hareketliliği bakımından da ciddi riskleri barındırmaya devam etmekte.” İfadelerini kullandı.
“Hükümetimiz ve bakanlığımız da suyu merkeze alan yeni bir strateji geliştiriyor”
Bakanlıkların ve hükümetin ortaya koyduğu tarımsal üretim ve gelişimi çerçevesinde önemli çalışmalara imza attığına değinen Milletvekili Adem Korkmaz:
“Yine nüfus artışı dünyada artmaya devam ediyor. Son 50 yılda dünya nüfusu ikiye katlandı. 2050 yılında dünya nüfusu 10 milyara Türkiye nüfusu 100 milyona dayanacak. Gördüğümüz gibi tarım artık eskisi gibi etkisini korumanın ötesinde çok daha önemli bir yere gelmektedir. Peki, ne yapmak gerekiyor, bizler ne yapıyoruz?
Bakanlıklarımız, hükümetimiz özellikle ortaya koyduğu tarımsal üretim ve gelişimi çerçevesinde çok önemli çalışmalara imza atıyor. Bugüne kadar olan bütün bakanlıklarımız bunu yaptığı gibi şuan ki hükümetimiz ve bakanlığımız da suyu merkeze alan yeni bir strateji geliştiriyor. Geçtiğimiz günlerde kamuoyuyla paylaşılmış olan planlı üretim modeli tarımsal üretimde özellikle arzda ortaya çıkan ciddi arz sıkıntılarını yönetecek ve bunu destekleyen bir destek ve teşvik sistemiyle kamuoyuna tanıttı.” dedi.
“Vizyoner çalışmalar etkisini göstermeye devam edecek”
Devlet Su İşlerinin koyduğu kapalı basınçlı sulama sistemleriyle, Orman Genel Müdürlüğü orman varlığını artırmaya yönelik yaptığı çalışmalarla vizyoner çalışmalar etkisini göstermeye devam edeceğinin altını çizen Korkmaz:
“Esasında bu sessiz bir devrimdi. Yeteri kadar belki anlattık belki anlatamadık, anlatmaya devam edeceğiz. Türkiye'de zaman zaman arz sıkıntılarından kaynaklanan fiyat şokları ortaya çıkabiliyor. İnşallah bu 3 yıllık perspektifte ortaya koyan ve sürekli uzayacak olan bu yaklaşım etkisini gösterdiğinde artık o patatestir, soğandır ve benzeri temel girdiler, gerek gıda gerek endüstri girdilerinin yönetildiğini hep beraber göreceğiz inşallah. Bunun dışında yine tarımsal altyapılar ve sosyal desteklerle Devlet Su İşlerimizin daha çok ortaya koyduğu kapalı basınçlı sulama sistemleriyle, Orman Genel Müdürlüğümüzün orman varlığını artırmaya yönelik yaptığı çalışmalarla da bu vizyoner çalışmalar etkisini göstermeye devam edecek.
Bahsettiğimiz gibi tarımın gelecekte etkisini daha da artıracağını ortaya koyarak hükümetlerimiz güçlü liderlik ve vizyon çerçevesinde, bakanlığımızın ortaya koyacağı vizyon çerçevesinde belki de kırsal gelişim eksenli bir sosyal gelişim ve refah modelini de inşa etmeye mecburuz.
Bugünü ve bugünün sorunlarını konuşmaya devam edeceğiz. Bu sorunlar olmaya devam edecek ve hükümetlerimiz de bu politikalar üzerinde bu sorunlara cevap vermeye devam edecek. Belki de geleceğin tarımını ve insanlığı merkeze alan yeni yaklaşımın temelinde kadın ve gençlerin merkezde olduğu bir sosyal merkezi oluşturmamız gerekiyor. Yine üretim birimi olarak da aile işletmelerinin ölçek ekonomisine kavuştuğu bir üretim desenini ortaya koymamız lazım. Faaliyet alanı olarak da tarımsal üretimle beraber kırsal üretimi de genişleyecek. Kırsal Turizm ve benzeri faaliyetlerle bütünleşmiş bir tarım politikasını ortaya koymamız gerekiyor. Yine bu zeminde tarımsal üretim ve tarım politikası ile birlikte sanayi politikasını, eğitim politikasını, sağlık politikasını, altyapı politikasını, sosyal politikayla bütünleştirilmiş yeni bir kırsal gelişim politikasını üretmeye mecburuz. nasıl ki Ulaştırma politikalarıyla Türkiye'nin dört bir tarafını ulaşım ağlarıyla duble yollarla, demir yollarıyla hava yollarıyla inşa ettiysek, Türk Hava Yolları gibi İstanbul Havalimanı gibi bir havalimanını Türkiye'ye hediye ettiysek, nasıl ki sağlık politikalarıyla SSK kuyruklarında hastanelerde rehin kalan hastalarımız yerine bugün beş yıldızı otel standardında sağlık hizmetleri ve kalitelerini İnşa ettiysek, nasıl eğitim politikalarıyla 200-800 tane üniversiteyi ve bu üniversitelerin çoğu da artık bulundukları yerlerin bölge kalınmasına hizmet eder hale geldiyse, Türkiye'de eğitim almak isteyen her gencin Türkiye'nin Yüksek kalitede eğitim imkanlarına ulaştırdıysak, nasıl yerli ve Milli Savunma politikamızla bugün ASELSAN, TUSAŞ, TEİ, Havelsan, Roketsan gibi Bayraktar gibi şirketlerimiz dünya ölçeğinde savunma sanayinin Global Şirketler arasına girmiş ve onlarca savunma sanayi projelerini harekete geçirdiyse, sayın Bakanım sizin vizyoner öncülüğünüzde ve ortaya koyacağınız perspektifle Türk tarımını da geleceğe taşıyacak bir inanca sahip olduğunuzu görüyor, bu konuda desteğimizi iletiyor. Hepinize saygılar sunuyorum.”
Haber Merkezi