Küresel piyasalar, ABD'de ekonominin "yumuşak iniş" yapabileceği beklentilerinin devam etmesi ve Çin'in kredi faiz oranlarını düşürmesiyle haftaya pozitif bir seyirle başladı. ABD'de açıklanan makroekonomik veriler ve Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) faiz indirimi kararı, risk iştahını artırarak yeni haftaya taşındı.
Analistler, ABD ve Çin ekonomilerinin gidişatının yanı sıra Orta Doğu kaynaklı jeopolitik risklerin de küresel piyasaların yönü üzerinde etkili olduğunu belirtti. ABD'de ekonominin yumuşak iniş yapacağına dair beklentiler sürerken, yoğunlaşan şirket bilançoları hisse senedi ve sektör bazında oynaklığı artırıyor.
Bu hafta, dünyanın dört bir yanından maliye bakanları ve merkez bankası başkanları, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası'nın yıllık toplantısı için Washington'da bir araya gelecek. Bu toplantıdan gelecek haber akışının piyasaların yönü üzerinde etkili olabileceği vurgulandı.
Makroekonomik veriler arasında, ABD'de eylülde yapımına başlanan yeni konut sayısının yüzde 0,5 azaldığı ve verilen inşaat izni sayısının da aylık bazda yüzde 2,9 gerilediği görüldü. ABD Merkez Bankası (Fed) yetkililerinin açıklamaları da dikkatle takip edilirken, Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic, enflasyonun yüzde 2 hedefine geri dönmesi gerektiğine vurgu yaptı. Bostic, "Yeterince uzun süre kısıtlayıcı olmadığımız için enflasyonun durduğu bir noktaya gelmemizi istemiyorum" diyerek, verilerin enflasyon ve istihdam üzerindeki etkilerini gözlemlemek için sabırlı olacağını belirtti.
Bostic, Fed'in politika faizinin 2025'in sonuna doğru muhtemelen yüzde 3-3,5 aralığında olacağını kaydetti. Kurumsal tarafta ise, net karı beklentileri aşan Netflix'in hisseleri yüzde 11'in üzerinde değer kazandı.
Para piyasalarında ise, ABD Merkez Bankası'nın gelecek ay politika faizini 25 baz puan indireceğine kesin gözüyle bakılıyor. Bankanın yıl sonuna kadar yapılacak iki toplantıda toplamda 50 baz puanlık indirim yapması bekleniyor.