Munzur Üniversitesi’nde Coşkulu 4. Geleneksel Gağan Etkinliği
Munzur Üniversitesi; Tunceli’de Alevi İnanç ve Kültüründe önemli bir yere sahip olan Gağan’ı düzenlenen etkinliklerle kutladı. Munzur Üniversitesi’nde bu yıl 4.’cüsü Zaza Dili ve Kültürü Kulübü tarafından hazırlanan Gağan etkinliği, 25 Aralık Çarşamba günü saat 11.00’de Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinlikle başladı.
Etkinliğe katılarak konuşma yapan Rektörümüz Prof. Dr. Kenan PEKER, kültürlerin önemine ve yaşatılmaları gerektiğine vurgu yaparak, “Üniversitemizin yapmak istediklerini, teorik olarak yaptıklarını, kitap olarak yazdıklarını, sizler bugün gerçekleştiriyorsunuz. Bundan dolayı teşekkürlerimi ifade ediyorum” dedi.
Gağan’ın kültürel önemine değinen konuşmaların yapıldığı etkinlikte, Alevi Dedesi tarafından Gağan çırası yakıldı ve gülbenk (dua) verildi. Kongre ve Kültür Merkezi’ndeki etkinliğin ardından kampüste, renkli kostümler eşliğinde Gağan’ın vazgeçilmezi olan Alık ve Fatıke oyunu sergilendi. Akademisyen ve öğrencilerimizin yoğun ilgi gösterdiği etkinlikte davul-zurna eşliğinde halaylar çekildi. Etkinlik, katılımcılara Gağan lokması ve niyaz ikram edilmesinin ardından sona erdi.
Gağan nedir ve Tunceli’de nasıl kutlanır?
Gağan; geçmişi geride bırakıp yeni yıla girme anlamı taşırken, aynı zamanda bugün Tunceli’de kendine özgü birçok kültürel kodları ile canlı yaşatılmaktadır. Geçmişten günümüze kadar korunan kültürel hafıza olan Gağan; aralık ayının son haftası olan 3 gün içinde idrak edilir. İlk günü kapı komşunun kapısı ak sakallı ve renkli elbiseler içindeki karısı Fatık ile yüzleri boyalı Gağan ziyaretçileri tarafından çalınır ve hâl hatırı sorulur, yöresel olan tiyatral ‘Alık ve Fatıke’ oyunu oynanır. Davul zurna ile ziyaret edilen ailenin yüzü güldürülür, evdeki kötü ruhlar kovulur ve ayrılırken de lokma alınır. Bu ritüel gün boyu kapı kapı dolaşılarak ve sokaklar da Gağan’ın geldiği davul zurna ve oyunlar ile topluma müjdelenir. Ziyaret edilen evlerden toplanan lokmalar pay edilir, en büyük pay toplumda muhtaç olunana verilir. Özellikle toplum bereketin sembolü olan buğday tanesini ‘Dani’ yapılıp dağıtılır. Doğanın, doğadaki börtü böceğin ve hayvanların hakları bu lokmada saklıdır, onlarda kendilerine düşen payı sembolik olarak alır.
Üç gün süren Gağan sürecinde; Tunceli’deki toplum, Hakka yürüyenleri de unutmaz, dünyasını değiştirenler mezarları başında anılır, Alevi Ocak türbe- ve ziyaretgahlarına gidilir ve niyaz olunur. Aynı zamanda su kaynaklarının kutsallık ithaf edilen 40 gözesi olan Munzur Baba ve yaşanılan diğer mekanlarda da su gözeleri ziyaret edilip niyaz olunur. Çünkü su hayat verendir. Ayrıca her yıl Gağan’da Munzur Baba ve Harçik Suyu’nun ilin merkezinde buluştuğu nokta olan ‘Gole Çetu’ mekânında çıralar uyandırılır, Ana ve Dedeler tarafından gülbenk verilir.
Gağan’ın son gününde ise; hamurdan hazırlanan ve özel konulan tuzuyla ‘Babko’ kızgın saçın altına verilir ve odun ateşinin közünde pişirilir. Pişen ‘Babko’ hamuru ufaltılır, evin annesinin küçük tahtadan yaptığı üç çubuğu içine saklar, yoğurtlu sarımsak ve tereyağı üstüne dökülür. Kurulan büyük sofranın etrafına aile bireyleri yüz yüze oturacak şekilde yerlerini alırlar ve hepsi de ‘Babko’ içinde sembolik çubukları bulmayı ummaktadırlar. Aile bireylerinin herhangi birisinin kaşığına saklanan bu çubuklardan birisi tesadüf ettiğinde, o kişinin şanslı olarak yeni yıla girdiğine inanılır. Bu ayrı ayrı biçimlendirilmiş üç çubuk; bereketi, mülkü ve sevgiyi temsil etmektedir.
Geçmiş ile geleceğin geçişkenlik anları olan Gağan; Tunceli’de her yıl aralık ayında bayram havasında geçer. Bu süreçte kötülüğün geride kaldığı ve iyilikler için insan ve doğaya nimet duyulan ve ulvi duyguların zirve yaptığı anlardır. Aynı zamanda insanın ruhen yenilendiği bir şifa dönemidir. Bu yılda da Gağan ritüelleri sayesinde kötülükler geçmişte kaldı, Canlar olarak adlandırılan insanlar ruhen arındı ve her bir birey yeni yıla iyiliklerle giriyor.