Afrika Uluslar Kupası Elemeleri'nde Nijerya Milli Takımı'nın Libya'da yaşadığı olaylar, uluslararası futbol dünyasında yankı uyandırdı. Nijerya kafilesi, planlanan karşılaşma öncesinde, Libya'da bir havalimanında tam 19 saat boyunca mahsur kalırken, bu durum takımın maça çıkmama kararı almasına yol açtı.
Kriz, Nijerya'nın hava yolculuğu sırasında başladı. Uçak, Bingazi'de oynanması planlanan maça gitmek yerine rotasını değiştirerek, 250 kilometre uzaktaki başka bir havalimanına yönlendirildi. Bu beklenmedik durum, Nijerya kafilesinin sağlık ve güvenlik koşullarının sağlanmadığı bir ortamda mahsur kalmasına neden oldu. Kafilede yer alan Fenerbahçeli futbolcu Bright Osayi Samuel, "Sağlık ve güvenlik önlemleri olmadan Libya'da mahsur kaldık." ifadeleriyle durumu özetledi.
Nijerya'nın durumu, Galatasaray'ın yıldızı Victor Osimhen tarafından da eleştirildi. Tedavi için İstanbul'da bulunan Osimhen, arkadaşlarının yaşadığı mağduriyet karşısında tepkisini dile getirerek, "Libya Futbol Federasyonu, bizi zayıflatmak için uluslararası bir taktik uyguluyor. Bu durum artık rehin tutulmaktan farksız hale geldi. Biz suçlu veya tutuklu değiliz. Takımımın ne kadar kötü hissettiğini tahmin edebiliyorum." şeklinde konuştu.
Nijerya'nın havalimanında mahsur kalması ve yaşanan krizin detayları, Libya futbol federasyonu tarafından yapılan açıklamalarla aydınlatılmaya çalışıldı. Libya temsilcileri, Nijerya'nın önceki hafta Libya'da konuk olduğu maçta benzer zorluklar yaşadıklarını belirtirken, yaşanan olayların tamamen kazara olduğunu savundular. Bu açıklamalar, Nijerya kafilesinin maruz kaldığı olumsuz durumun kasıtlı olmadığını ifade etse de, Nijeryalı oyuncular ve futbol otoriteleri arasında bu açıklamalara karşı bir güvensizlik oluştu.
Nijerya'nın yaşadığı bu olay, uluslararası futbol camiasında büyük bir tartışma başlatırken, futbol federasyonları arasındaki ilişkilerin de sorgulanmasına neden oldu. Nijerya'nın maça çıkmama kararı, turnuvanın gidişatını ve gruptaki diğer takımların durumunu etkileyecek önemli bir gelişme olarak öne çıkıyor.
Bu olay, uluslararası spor organizasyonlarının, katılımcı ülkelerin güvenliğini sağlamak adına daha dikkatli ve proaktif bir yaklaşım benimsemeleri gerektiğini de gözler önüne serdi. Nijerya'nın yaşadığı bu kriz, sadece bir futbol maçı değil, aynı zamanda sporun güvenliği ve organizasyonel yeterliliği açısından önemli bir ders niteliği taşıyor.