Unilever Türkiye Ülke Başkanı ve Unilever Türkiye ve Orta Doğu Ev Bakım Lideri Ali Fuat Orhonoğlu, Paris İklim Anlaşması’nın belirlediği karbon nötr hedefinin 2050 olduğunu hatırlatarak, “Biz değer zincirimizde net sıfır emisyon hedefimizi 11 yıl öne, yani 2039 yılına koyduk. Amacımız, sürdürülebilirlik alanında başarılarımızı ileri taşımak ve gelişim alanlarımızda gerekli aksiyonları alarak ülkemize ve toplumumuza değer yaratmak. Unilever olarak Türkiye için iyi olanın, Unilever için de iyi olduğuna inancımız tam” dedi.
Unilever, 2010 yılında sürdürülebilirliği ilk dile getiren ve hedeflerini iş stratejisiyle birleştirerek aksiyona geçen öncü şirketlerden biri oldu. Orhonoğlu, “Bugün yeni dünyanın gereklilikleri doğrultusunda gezegenimiz için en büyük riskleri teşkil eden alanlarda geniş ölçekte etki yaratabileceğimiz yeni hedefler belirledik. İklim, doğa, plastikler ve yaşam koşulları alanlarına odaklanarak atık yönetimi, onarıcı tarım ve sürdürülebilir tedarik çözümlerinde ivme kazanmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
Türkiye'de 100 yılı aşkın süredir markalarıyla tüketicileriyle buluşan Unilever, Güzellik & Sağlık, Kişisel Bakım, Gıda, Dondurma ve Ev Bakım kategorilerinde 20 markası ile önemli bir pazar payına sahip. Orhonoğlu, “Türkiye’de her hanede en az bir Unilever ürünü bulunuyor ve piyasada ürünlerimizin yüzde 94'ü yerli üretim olarak 4 fabrikamızda üretiliyor. 5 bin çalışanımız bu tesislerde istihdam ediliyor. Son 5 yılda 700 milyon doları aşan ihracatla Türkiye ekonomisine ciddi bir döviz katkısı sağladık” dedi.
Unilever, 2017 yılında Türkiye’de hızlı tüketim ürünleri sektöründe tek seferde yapılmış en büyük yatırımı olan Konya Ev Bakım fabrikasını devreye alarak, Türkiye’nin en büyük 40 sanayi kuruluşu arasında yer alıyor. Ayrıca, Advantage Group’a göre son 3 yıldır Türkiye’nin 1 numaralı perakende tedarikçisi konumundalar ve 12 yıldır da öğrenciler ve üniversiteliler tarafından en gözde şirket olarak seçilmektedir.
Sürdürülebilirlik perspektifinde çeşitli projelere imza attıklarını belirten Orhonoğlu, “2039 yılına kadar tüm değer zincirimizde sıfır emisyon hedefimize ulaşmak için 2015 yılına göre yüzde 78 sera gazı azaltımı sağladık. Su yönetimi programlarıyla Konya’da su kaynaklarının doğru yönetimini teşvik etmek için çalışmalar yapıyoruz. Uzun bir süredir ofislerimizde, fabrikalarımızda, depolarımızda ve sahalarımızda sertifikalı yüzde 100 yenilenebilir enerji kullanıyoruz. Konya’da hayata geçirdiğimiz 5 MW kapasiteli güneş enerjisi santrali ile fabrikamızın enerjisinin yaklaşık 1/3’ünü güneşten sağlıyoruz” dedi.
Unilever’in gıda üretimi konusundaki sorumluluk bilinciyle hareket ettiğini vurgulayan Orhonoğlu, “2030 yılına kadar temel gıda hammaddelerinin yüzde 95’inin sürdürülebilir kaynaklardan temin edilmesi hedefiyle yola çıktık. Türkiye’de sebze tedariğinde önemli aşama kat ettik. Örneğin, domates, sarımsak, soğan gibi kalemlerde yüzde 100 sürdürülebilir tedarik sağlıyoruz” şeklinde ifade etti.
Plastik atıkların yönetimi konusunda da çalışmalar yaptıklarını belirten Orhonoğlu, “2030 yılına kadar sert plastik ambalajlarımızın tamamını yeniden kullanılabilir, geri dönüştürülebilir veya kompostlanabilir hale getireceğiz. 2025 yılına kadar ambalajlarımızın yüzde 25’ini geri dönüştürülmüş plastikten üreteceğiz. ÇEVKO iş birliği ile 2022 yılından bu yana plastik atıkların geri dönüşümüne yönelik programlar yürütüyoruz” dedi.
Unilever'in sürdürülebilirlik alanındaki hedefleri ve projeleri, Türkiye’deki genç yeteneklerin potansiyellerini gerçekleştirmelerine ve üst düzey global görevlere gelmelerine destek olmayı da içeriyor. Orhonoğlu, “Unilever olarak Türkiye ekonomisine sunduğumuz katma değeri artırarak, Türkiye ile büyümeye devam edeceğiz. Özellikle ihracat alanında yakın vadede önemli atılımlar yapmayı hedefliyoruz” dedi.
Unilever, sürdürülebilirliğin yeni çağına hazır olduklarını vurgulayarak, ülkeye ve topluma değer yaratmaya devam edeceğini belirtti.