Süper Lig’in 28. haftasında kendi sahasında ezeli rakibi Fenerbahçe’yi ağırlayan Trabzonspor, taraftarlarının büyük beklentiyle izlediği mücadeleden 4-1’lik ağır bir mağlubiyetle ayrıldı. Bu sonuç, sadece maç özelinde değil, genel lig performansı açısından da bordo-mavililer için bir dönüm noktası oldu. Sezon başında şampiyonluk hedefiyle yola çıkan Karadeniz ekibi, bu mağlubiyetle birlikte 28 haftada sadece 36 puan toplayarak ligde 11. sıraya kadar geriledi.
Bordo-mavililer, bu performansla birlikte son 12 sezonun en kötü dönemine imza attı. En son 2012-2013 sezonunda, ligin 28. haftasında 34 puanla 12. sırada bulunan Trabzonspor, o tarihten bu yana ilk kez bu kadar düşük bir puan ve sıralama grafiği çizdi. Hem oyun içi üretkenlik hem de takım kimyası açısından sezon boyunca büyük sıkıntılar yaşayan bordo-mavililer, sezonun bitimine kısa bir süre kala ciddi bir krizle karşı karşıya kaldı.
Sezona deneyimli teknik adam Abdullah Avcı yönetiminde başlayan Trabzonspor, ilk haftalardaki dalgalı performansın ardından alınan olumsuz sonuçlarla birlikte Avcı ile yollarını ayırdı. Geçici bir süreliğine kulüp içinden İhsan Derelioğlu teknik direktörlük görevine getirilse de bu dönem oldukça kısa sürdü. Ardından bordo-mavililerin başına kulüp efsanesi olarak kabul edilen Şenol Güneş geçti. Ancak Güneş yönetimindeki 23 maçta sadece 30 puan toplanabilmesi, beklenen çıkışın bir türlü gerçekleştirilemediğini gösterdi.
Güneş'in istifası sonrası takımın başına getirilen bir diğer kulüp efsanesi Fatih Tekke ise şu ana dek çıktığı 3 maçta sadece 4 puan alabildi. Sürekli teknik direktör değişikliği, takımın saha içi istikrarını olumsuz etkilerken, oyuncular arasındaki uyumun da zayıflamasına neden oldu. Özellikle orta saha ve savunma hattındaki hatalar, birçok maçta skorun rakip lehine şekillenmesine yol açtı.
Trabzonspor’un bu sezonki düşüşünde yalnızca teknik direktör değişiklikleri değil, kadro planlamasındaki eksiklikler, sakatlıklar ve kulüp içindeki belirsizlikler de etkili oldu. Takımın kilit isimlerinin performansında yaşanan düşüş, taraftarın tepkisini çekti. Öte yandan, genç oyuncuların yeterince süre alamaması ve saha içindeki lider eksikliği de mevcut tabloyu daha da zorlaştırdı.
Taraftarların en büyük serzenişi ise kulübün uzun vadeli planlamadan uzak bir görüntü çizmesi oldu. Son yıllarda belirli aralıklarla zirveye oynayan, hatta şampiyonluk yaşayan Trabzonspor’un bu kadar kısa sürede bu derece gerilemesi, camia içinde büyük bir sorgulama sürecini de beraberinde getirdi.
Şimdi gözler, sezonun geri kalan bölümünde alınacak kararlara çevrilmiş durumda. Yönetimin nasıl bir strateji belirleyeceği, Fatih Tekke ile yola devam edilip edilmeyeceği ve yeni sezon için hangi adımların atılacağı, hem taraftar hem de spor kamuoyu tarafından merakla bekleniyor. Trabzonspor’un bu sezonu nasıl tamamlayacağı, gelecek adına da önemli bir belirleyici olacak gibi görünüyor.