Z kuşağı, iş dünyasında köklü değişiklikler yaratmaya aday bir nesil olarak, çalışma biçimlerini ve buna bağlı ekonomik modelleri dönüştürüyor. Proje bazlı çalışan, kurumlarla mesafeli duran ve hiyerarşilere mesafeli bir tutum sergileyen Z kuşağı, yaşamda olduğu kadar finansal olarak da anı yaşamaya odaklanıyor. Bu yaklaşım, “gig ekonomisi” adı verilen yeni bir iş modelinin yükselişini tetikliyor.
Gig ekonomisi, belirli bir kuruma tam zamanlı bağlı olmayan, uzaktan ve esnek saatlerde çalışan bireylerden oluşan bir iş modelidir. “Gig” terimi, müzik sektöründe tek gecelik konserler için kullanılan bir kavram olarak “kısa süreli iş” anlamına gelir. Bu ekonomi modeli, serbest çalışanlara kendi çalışma zamanları ve koşulları üzerinde daha fazla söz sahibi olma imkanı sunarak, teknolojinin sağladığı olanaklarla yer ve zamanla ilgili koşulları esnetiyor.
Günümüzde birçok genç, yaşamlarının bir döneminde geçici işlerde çalışmış olabilir; ancak gig ekonomisi, bu geçici işlere kalıcı bir değer atfetmeyi mümkün kılıyor. Z kuşağı, geçmiş nesillere oranla kendilerini meslekleriyle tanımlamaya daha az eğilimli. Dijital pazarlama, özel ders verme ve el yapımı ürün satışından, seyahat ederken uzaktan çalışmaya kadar geniş bir yelpazede meslekler gig ekonomisinin parçası haline geliyor.
Gig çalışanı olmanın en büyük avantajı, bireylerin günlük iş rutini dışında kalan ilgi alanlarına zaman ayırabilmeleridir. Ancak bu özgürlük, aynı zamanda ekonomik değişimlerden etkilenme riskini de beraberinde getiriyor. Z kuşağının iş tanımları geçmişe göre daha esnek ve az maddi kaygı taşıması, onlara “anda olma” felsefesini iş hayatına entegre etme fırsatı sunuyor.
Dünya Bankası’nın “Sınırlar Olmadan Çalışmak” başlıklı raporuna göre, gig çalışanlarının sayısı 2023'te 435 milyona ulaştı ve esnek çalışma koşullarına olan talep son yedi yılda yüzde 41 arttı. ABD'deki Upwork araştırmasına göre, Z kuşağının serbest çalışma oranı yüzde 52 iken, bu oran milenyallerde yüzde 44 ve X kuşağında yüzde 30'dur. Z kuşağının serbest çalışmayı tercih etmesindeki başlıca motivasyonlar arasında esnek çalışma saatleri (yüzde 70) ve yaş hiyerarşisine bağlı olmama isteği (yüzde 64) öne çıkıyor.
Gig ekonomisi beş farklı çalışma modeli içeriyor:
- Portfolyo Kariyeri: Birden fazla iş deneyimi ile kariyer inşa etmek.
- Bağımsız Danışman: Farklı sektörlerden işletmelere bağımsız olarak hizmet vermek.
- Ayışığı Çalışanı: İkinci bir işte çalışan bireyler.
- Geçici Gig Çalışanı: Geçici olarak gig çalışanı olmayı tercih edenler.
- Şirket Kuranlar: Kendi girişimlerini kurarak sektöre giren bireyler.
Bu gelişmelerin yanı sıra, çevrimiçi uygulamalar da gig ekonomisine katkıda bulunuyor. Kiralık ev, ulaştırma ve evcil hayvan bakımı gibi platformlar, bireylerin gelir kazanmasını sağlarken Türkiye'deki yasaklı veya tartışmalı uygulamalar da dikkat çekiyor. Türkiye'de gig ekonomisi, mobil yazılım geliştirme, grafik ve multimedya tasarımı, ulaştırma ve lojistik gibi sektörlerde yaygınlık kazanıyor. Ekonomik istikrarsızlık ve istihdam yetersizliği, gig ekonomisinin ülkemizdeki yaygınlığının başlıca nedenleri arasında yer alıyor.