Dünya otomotiv sanayisi, başta Almanya merkezli otomotiv firmalarının iflası olmak üzere Avrupa’dan gelen daralma haberleri ve kar uyarılarıyla büyük bir dönüşüm sürecine girdi. Bu gelişmeler, Avrupa'nın en önemli otomotiv pazarlarından biri olan Türkiye'yi de doğrudan etkileme riski taşıyor. Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Eroldu, Avrupa otomotiv pazarındaki sıkıntılı süreçlerin Türkiye'nin otomotiv sanayisi üzerinde yaratacağı olumsuz etkileri ve bu süreçten korunma yollarını değerlendirerek, iç pazarda yerli araçların payının artırılması gerektiğini ifade etti.

Avrupa pazarındaki daralma, Türkiye için bir tehdit oluşturmakla kalmayıp aynı zamanda Türk otomotiv sanayisinin rekabetçi gücünü koruma açısından büyük bir sınavı da beraberinde getiriyor. OSD Başkanı Cengiz Eroldu, Avrupa pazarındaki potansiyel daralma nedeniyle oluşabilecek araç fazlasının Türkiye pazarına kaydırılma olasılığını ciddi bir risk olarak gördüklerini belirtti. "Avrupa, bizim için en önemli ihracat pazarımız. Bu pazarın daralması, Türk otomotiv sanayisinin ihracatında ciddi bir düşüşe yol açabilir. Bu da üretim kapasitemizi ve verimliliğimizi olumsuz etkileyebilir" dedi.

Samsung Hisselerinde Yüzde 7'yi Aşan Yükseliş Samsung Hisselerinde Yüzde 7'yi Aşan Yükseliş

Eroldu, Avrupa'daki daralmanın küresel otomotiv sanayisini etkileyen köklü dönüşüm sürecinin bir parçası olduğunu ve bu dönüşümün, özellikle Çin'in artan rekabet gücü ve elektrikli araç talebindeki daralma nedeniyle daha da zorlaştığını kaydetti. "Çin, devlet teşvikleri ve düşük üretim maliyetleri sayesinde hızla büyüyen bir oyuncu haline geldi. Çinli markalar, elektrikli araç (EV) pazarında çok hızlı ilerlerken, Avrupa'daki Avrupalı üreticiler yeni teknolojilere uyum sağlamakta zorlanıyor ve bu da onların satış performanslarını olumsuz etkiliyor" dedi. Eroldu, Çin pazarındaki bu kaymanın Almanya başta olmak üzere Avrupalı üreticilerin pazar payını düşürerek finansal baskıları artırdığını söyledi.

Almanya Otomotiv Endüstrisi Birliği (VDA) verilerine göre, 2019'da Çin pazarındaki payı yüzde 26,2 olan Alman otomobil üreticilerinin, 2024'ün ilk yarısında yüzde 20,3'e gerilediğini kaydeden Eroldu, aynı dönemde Çinli markaların pazar payının yüzde 30'dan yüzde 66'ya çıktığını belirtti. Bu durum, Avrupa’daki büyük otomotiv markalarının Çin’e karşı rekabet gücünü kaybetmesine neden oluyor. Ayrıca, yükselen enerji ve hammadde maliyetlerinin üretim süreçlerini zorlaştırdığına ve bu maliyetlerin düşük elektrikli araç marjlarıyla birleşerek kârlılığı ciddi şekilde düşürdüğüne dikkat çekti.

Cengiz Eroldu, Almanya ve diğer Avrupalı üreticilerin yaşadığı bu sıkıntıların, Türkiye'nin otomotiv sanayisinde de benzer sorunlara yol açabileceği konusunda uyarıda bulundu. Avrupa pazarındaki daralma ve bu bölgedeki üretim fazlasının Türkiye'ye kaydırılması, Türk otomotiv sektörünün üretim kapasitesinin artmasına yol açabilir ancak aynı zamanda iç pazarda büyük bir rekabetin doğmasına da neden olabilir. Bu nedenle, iç pazarda yerli araçların payının artırılması gerektiğini ifade eden Eroldu, Türk otomotiv sanayisinin küresel rekabet gücünü koruyabilmesi için stratejik politikalar geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.

"Yerli üretim ve iç pazarda güçlenmek, yalnızca dış pazarlarda yaşanan dalgalanmalardan korunmak için değil, aynı zamanda Türk otomotiv sanayisinin geleceği için de çok kritik. Bu anlamda yerli üretim kapasitesini artırmak, Türkiye’nin aşınan üretim rekabetçiliğini yeniden güçlendirebilmek için politika geliştirilmesi gerekmektedir. Mevcut üretim tesislerini korumak ve bunları verimli bir şekilde kullanmak, bu sürecin en hayati adımlarından birini oluşturuyor" diyen Cengiz Eroldu, Türkiye’nin otomotiv sanayisindeki büyümesini sürdürebilmesi için iç pazarın güçlendirilmesinin kaçınılmaz olduğuna dikkat çekti.

Diğer yandan, Çinli üreticilerin artan pazar gücü ve devlet destekli düşük maliyet avantajları, Avrupa otomotiv sektöründeki rekabeti giderek zorlaştırıyor. Eroldu, bu durumun, Çinli üreticilerin Avrupa ve Türkiye pazarlarında da üretim yapma kararlarını hızlandıracağını öngördüğünü ifade etti. "Son dönemde Çinli otomobil şirketlerine karşı AB ve Türkiye’nin aldığı tedbirler, kısa vadede sanayiyi korumak adına önemli adımlar. Ancak bu tedbirlerin uzun vadede daha büyük etkiler yaratacağı kesin. Çinli üreticiler, AB ve Türkiye pazarlarında üretim yapma kararlarını hızlandırarak yerel üretimle rekabeti arttırabilirler" şeklinde konuştu.

Cengiz Eroldu, bu süreçte Türkiye'nin de Çinli otomobil üreticilerine karşı aldığı tedbirlerle ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: "AB’nin Çinli otomobil şirketlerine getirdiği ek vergiler, Avrupa pazarındaki rekabeti etkileyerek hem üreticiler hem de tüketiciler üzerinde önemli bir etki yaratacaktır. Bu vergilerle Çinli üreticilerin devlet desteğiyle sağlanan düşük maliyetli üretim avantajı dengeye oturtulmaya çalışılıyor. Ancak, bu düzenlemelerin etkisini görmek için daha fazla zaman ve veriye ihtiyaç var. Öngörüler, Çinli üreticilerin fiyat avantajını kaybedeceğini ve bunun da Çin menşeli elektrikli araçların Avrupa pazarındaki fiyatlarının yükselmesine yol açacağını gösteriyor."

Otomotiv sanayisinin küresel dönüşüm sürecinde, Türkiye'nin rekabetçi avantajını koruyabilmesi için doğru politikaların uygulanması büyük bir önem taşıyor. Eroldu, "Rekabetçi politikaların geliştirilmesi, Türkiye'nin sanayisini koruyacak ve aynı zamanda iç pazarın güçlenmesini sağlayacaktır. Çinli üreticilerin Avrupa’daki etkinliğinin artması, Türk sanayisinin stratejik adımlar atmasını gerektiriyor" diye ekledi.

Kaynak: KFK Ajans