Kavurucu sıcaklarda serinlemenin en doğal yolu olan su tüketimi, sağlıklı bir alışkanlık olmasına rağmen, aşırıya kaçıldığında çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Diyetisyen Nur Köse, sıcak havalarda su tüketiminde dengeyi korumanın önemine dikkat çekiyor ve aşırı su tüketiminin vücutta mineral ve vitamin kaybına neden olabileceğini vurguluyor. Özellikle yaz aylarında sıvı tüketiminin hayati önem taşıdığını belirten Köse, vücudun sıvı ihtiyacının yalnızca içme suyundan değil, aynı zamanda gıdalardan ve diğer içeceklerden de karşılandığını ifade ediyor.
Sıcak havalarda artan terleme ve idrar yoluyla kaybedilen sıvıyı yerine koymak için su tüketimi öncelikli olsa da, bu miktarın kişisel ihtiyaçlara göre belirlenmesi gerektiğini hatırlatıyor. Günlük su ihtiyacını belirlemek için, kişinin kilosunu 30 mililitre ile çarparak uygun miktarı hesaplamak mümkündür. Örneğin, 60 kilo ağırlığındaki bir birey günlük olarak yaklaşık 1.800 mililitre, yani 2 litre su tüketmelidir. Bununla birlikte, sadece su tüketimi yeterli değildir; terle kaybedilen mineralleri yerine koymak için sade maden suyu, ayran, süt, kahve ve çay gibi içeceklerin de makul miktarda tüketilmesi önerilir.
Köse, aşırı su tüketiminin vücut su dengesini bozarak, hücrelerin, dokuların ve organların işlevlerini olumsuz etkileyebileceğini belirtiyor. Özellikle emzirme döneminde, sıvı ihtiyacının daha da arttığını ve günde 700 mililitre ile 1 litre arasında ek sıvı alınması gerektiğini vurgulayan Köse, ishal gibi durumlarda su, tuz ve şeker karışımından oluşan sıvıların hayat kurtarıcı olduğunu ifade ediyor. Su, vücut ısısının düzenlenmesi, sindirim ve emilim süreçlerinin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için vazgeçilmezdir. Aşırıya kaçmadan, ihtiyaca uygun miktarda su tüketmek, sağlığın korunması için kritik öneme sahiptir. Bu nedenle, suyu temiz ve sağlığı bozmayacak kaynaklardan temin etmek, su tüketiminde dikkat edilmesi gereken önemli bir noktadır.