Isparta'daki Eğirdir Gölü'ndeki kirliliğin önüne geçilmesi için DSİ 18. Bölge Müdürlüğünce, "Eğirdir Gölüne Yan Havzadan Su Aktarım Projesi" hazırlandı.
Proje kapsamında, Bağıllı-Ayvalıpınar'dan Köprüçay'a akan suyun yaklaşık 40 milyon metreküpünün 14 kilometrelik isale hattıyla Eğirdir Gölü'ne taşınması amaçlanıyor. Prof. Dr. Fahrettin Küçük, dünyada kuruyan göllerle ilgili çok acı örneklerin olduğuna dikkat çekerek, zamanında yapılan büyük projelerin göllerin kurtarılması için önemli olduğunu söyledi
Isparta'nın Eğirdir ilçesinde "yedi renkli" olarak bilinen, doğal güzelliğiyle çok sayıda ziyaretçi çeken Eğirdir Gölü'nde son yıllardaki kuraklık nedeniyle kirlilik problemleri yaşanıyor.
Kirliliğin önüne geçilmesi için DSİ 18. Bölge Müdürlüğünce, "Eğirdir Gölü'ne Yan Havzadan Su Aktarım Projesi" hazırlandı.
Proje kapsamında, Bağıllı-Ayvalıpınar'dan Köprüçay'a akan suyun yaklaşık 40 milyon metreküpünün 14 kilometrelik isale hattıyla Eğirdir Gölü'ne taşınması amaçlanıyor.
Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fahrettin Küçük, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin 4. büyük gölü olan Eğirdir Gölü'nde 1986'dan günümüze kadarki süreçte yaşanan kuraklık ve kirlilikten endişe duyduğunu söyledi.
- "Çevresindeki barajlardan göle bir miktar su bırakılmalı"
Gölün Türkiye'nin ikinci büyük tatlı su kaynağı olduğunu belirten Küçük, şöyle konuştu:
"Bu veriyi artık söylememiz zorlaşmış durumda. Gölün beslenim alanları, Eğirdir Gölü havzasındaki yağmur ve kar suları, akar sular ve göl yüzeyine düşen yağışlardır. Giderler ise buharlaşma, tarımsal sulama, evsel içme suyu kullanımı gibi sulardır. DSİ'nin hazırladığı proje, gölün kurtarılması için önemli. Gölün girdilerinin artması, giderlerinin azalması gerekiyor."
Gölün su seviyesinin istenmeyen bir durumda olduğunu dile getiren Küçük, yağış miktarı değiştirilemeyeceği için çevresindeki özellikle kuzeydeki barajlarda tutulan suyun bir miktarının göle bırakılması gerektiğini vurguladı.
Köprüçay Havzası'ndan DSİ'nin su temini projesinin önemine işaret eden Küçük, "Belki havza aktarımları biyolojik çeşitlilik açısından çok uygun olmasa da mutlaka bu projenin yerine getirilmesi gerekiyor." dedi.
Gölü besleyen ana kaynaklardan Akçay, Pupa ve Değirmençay'ın üzerinde birçok baraj olduğunu ifade eden Küçük, içme suyu dışındakilerin mutlaka göle belirli bir oranda bırakılması gerektiğine vurgu yaptı.
Küçük, dünyada kuruyan göllerle ilgili çok acı örneklerin olduğuna değinerek, zamanında yapılan büyük projelerin göllerin kurtarılması için önemli olduğunu söyledi.
"Göle can suyu olacak"
DSİ 18. Bölge Müdürü Osman Erkan, Eğirdir Gölü için hazırladıkları projenin ön ihalesinin martta gerçekleştirildiğini, yapım ihalesinin ise 2025'in ilk yarısında yapılacağını belirtti.
Projenin ana hatlarının tamamlandığını kaydeden Erkan, "Yaklaşık 14 kilometrelik isale hattıyla 85 metre pompajla suyu Eğirdir Gölü'ne aktarmayı planlıyoruz. Yatırım programına teklifimizi yaptık. Göle, 40 milyon metreküp civarında suyu aktarmayı planlıyoruz. Bu da göle can suyu olacak." dedi.