Türkiye, tekstil ve hazır giyim sektöründeki artan maliyetler ve döviz kurlarındaki dalgalanmalardan dolayı zor bir dönemden geçiyor. İtalya ve Portekiz gibi ülkeler, düşük maliyetlerle katma değerli ürün üreterek, Türkiye'nin rekabet gücünü olumsuz etkiliyor. Bu durum, özellikle ihracat tarafında ciddi zorluklar yaratırken, sektör temsilcileri çözüm olarak devlet desteği ve yenilikçi stratejilere ihtiyaç duyduklarını belirtiyor.
İpeker Tekstil Yönetim Kurulu Üyesi İhsan İpeker, Türkiye'nin Fransa ve İtalya gibi ülkelerle rekabet etme konusunda zorlandığını ifade etti ve devlet desteklerinin yetersiz kaldığını vurguladı. İpeker, "İtalya ve Portekiz, Türkiye’den daha düşük maliyetlerle katma değerli ürün üretebiliyor. Bu durum, sektörü sıkıştırıyor. Türkiye’nin avantajını koruyabilmesi için stratejik adımlara ihtiyaç var" dedi.
Güleser Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Ocak ise Türkiye'nin tekstil birikiminin önemine dikkat çekerek, rekabetçiliği korudukları sürece üretim ve satışların devam edeceğini ancak üretimin bir kısmını Fas ve Mısır gibi ülkelere kaydırmanın gerektiğini söyledi.
Yeşim Grup CEO’su Şenol Şankaya, hazır giyim ihracatındaki gerilemenin enerji ve hammadde maliyetlerindeki artış ile döviz dalgalanmalarından kaynaklandığını belirtti. Şankaya, 2025 yılında toparlanma sinyalleri almayı umduklarını, ancak bunun sürdürülebilir üretim ve yenilikçi stratejilerle mümkün olabileceğini söyledi.
Konfeksiyon sektörü, fiyat rekabetinde zorlanıyor. Yürek Tekstil Yönetim Kurulu Üyesi Alim Yürek, kumaş üretiminde makineleşme ile maliyetlerin düşürülebileceğini ancak konfeksiyon sektörü için aynı durumun geçerli olmadığını belirtti.
Sektör temsilcileri, Türkiye’nin tekstil ve hazır giyim ihracatında rekabet gücünü artırmak için devlet desteği, markalaşma ve inovasyon, yeşil dönüşüm ve uluslararası iş birliklerinin önemine vurgu yaparak çözüm önerileri sundu.
