Türkiye ve Rusya’nın bu proje üzerindeki görüşmeleri, son olarak Tataristan’ın başkenti Kazan’da düzenlenen BRICS Zirvesi’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında gerçekleştirilen görüşmede masaya yatırıldı. Uluslararası İlişkiler Uzmanı Doç. Dr. Anıl Çağlar Erkan’a göre, Türkiye’de doğal gaz merkezi yaklaşık iki yıl içinde hayata geçirilebilir.
Erkan, doğal gaz merkezinin "Rusya’nın Türkiye’ye bir lütfu" olarak algılanmasının yanlış olduğunu belirtti. Türkiye’nin kendi imkanlarıyla bu projeyi gerçekleştirebilecek potansiyele sahip olduğunu ve bu konuda önemli adımlar attığını vurguladı. Örneğin, Türkiye’nin son dönemde yaptığı yasal düzenlemelerle, üçüncü ülkelere gaz ihracat izni gibi önemli engellerin aşıldığını ifade etti.
Erkan ayrıca, Türkiye’nin hedefinin sadece doğal gaz merkezi olmakla sınırlı olmadığını, daha geniş bir enerji merkezi olmayı amaçladığını belirtti. Bu kapsamda, Türkiye’nin enerji dönüşüm süreciyle ilgili olarak yenilenebilir enerjiye geçiş ve elektriğin taşınması gibi daha kapsamlı projelerle küresel enerji düzeninde önemli bir oyuncu olma yolunda adımlar attığını söyledi.
Rusya’ya yönelik yaptırımların bu projeyi nasıl etkileyeceği konusunda ise Erkan, yaptırımların Türkiye’nin pazarlık gücünü artırabileceğini savundu. Rusya’nın Batı doğal gaz pazarına erişiminin sınırlı olduğunu ve Türkiye’nin bu noktada kritik bir rol oynadığını belirtti. Bu nedenle Türkiye’nin, Batı ülkelerinin rutin enerji ihtiyaçlarını karşılama açısından stratejik bir konuma sahip olduğunu ve doğrudan yaptırımlardan etkilenmesinin olası olmadığını ifade etti.
Sonuç olarak, Türkiye’de kurulacak doğal gaz merkezinin, ülkeye önemli stratejik ve ekonomik getiriler sağlayarak küresel enerji denkleminin kilit aktörlerinden biri haline gelmesine yardımcı olacağı düşünülüyor.