Türkiye, 2024 yılının üçüncü çeyreğinde %2.1'lik yıllık büyüme kaydederken, bir önceki çeyreğe göre %0.2 daraldı. Türkiye ekonomisinin büyümesinde lokomotif sektör, %9.2 büyüme gösteren inşaat sektörü oldu. Ancak sanayi sektörü, son iki çeyrektir süregelen daralma eğilimini sürdürüyor ve üçüncü çeyrekte %2.2 oranında küçüldü. Bu gelişme, Türkiye'nin ekonomi politikalarının etkisini daha belirgin hale getiriyor.
Merkez Bankası'nın sıkı para politikalarının büyüme üzerindeki etkisi, sanayi sektöründeki daralmada kendini gösterdi. Ekonomistlerin beklentisi, yıllık büyümenin %2.5 civarında olacağı yönündeydi, ancak elde edilen %2.1'lik büyüme, 2020'deki pandemi etkisiyle yaşanan %9.9'luk daralmadan bu yana en düşük yıllık büyüme oranı olarak kaydedildi.
Üçüncü çeyrekte, özellikle deprem bölgesindeki konut yapımları nedeniyle inşaat sektörü %9.2 oranında büyüyerek ekonominin itici gücü oldu. Finans ve sigorta sektörleri de %6.2 büyüme gösterdi. Tarım sektörü %4.6 büyürken, diğer bazı sektörlerde de artış görüldü. Ancak sanayi sektörü, son iki çeyrekte yaşadığı daralmayı bu çeyrekte de sürdürerek %2.2 küçüldü.
Üçüncü çeyrekte hanehalklarının tüketim harcamaları %3.1 arttı. Bununla birlikte, devletin nihai tüketim harcamaları %0.9 azaldı. Türkiye'nin büyüme oranı, ilk üç çeyrekte toplamda %3.2 oldu. Milli gelir, yıllıklandırılmış olarak 1 trilyon 260 milyar dolara ulaştı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye'nin 17 çeyrektir kesintisiz büyüdüğünü vurgulayarak, güçlü siyasi istikrar ve öngörülebilirlik sayesinde büyüme performansının sürdüğünü belirtti. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise, büyümenin öngörüleri doğrultusunda ılımlı ve dengeli bir şekilde seyrettiğini ve 2025'in ikinci yarısında ekonomik aktivitenin hız kazanmasını beklediklerini ifade etti.
Dış ticaretin büyümeye katkısı ise 2.2 puan olarak hesaplandı. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, dış ticaretin büyümenin ana itici gücü olduğunu belirterek, ihracatın ekonomiye katkısının devam ettiğini söyledi.
İş dünyası temsilcileri, büyüme rakamları üzerinde değerlendirmelerde bulunarak, 2025'te üretim ve ihracatı önceliklendiren reformların hayata geçirilmesi gerektiğini ifade ettiler. Özellikle sanayideki %2.2'lik daralmaya dikkat çekildi.
Sonuç olarak, Türkiye ekonomisi üçüncü çeyrekte büyüme kaydetse de, sanayi sektöründeki daralma ve diğer ekonomik faktörler, 2025 yılına ilişkin öngörüleri etkileyebilir.