Sıkı denetim ve alınacak tedbirlerle önüne geçilebilecek SAHTE İÇKİ VE GIDA ZEHİRLENMESİ gibi vakalarla can kaybı yaşanmasını ülkemizdeki hiçbir vatandaşımız hak etmiyor!

33. Ulusal Dermatoloji Kongresi Antalya'da Gerçekleşecek 33. Ulusal Dermatoloji Kongresi Antalya'da Gerçekleşecek

Bu durumu kabul etmiyor ve tüketici sağlığını korumakta birincil görevi olan Tarım ve Orman Bakanlığı başta olmak üzere tüm kamu kuruluşlarını göreve çağırıyoruz!

İstanbul Valiliği tarafından yapılan basın açıklaması ile 1 Ocak'tan bu yana sadece İstanbul’da sahte içki nedeniyle 38 kişinin hayatını kaybettiği, birçok kişinin de metil alkol zehirlenmesi tanısıyla hastanelerde tedavi gördüğü kamuoyuna duyurulmuştur. 

Bilindiği üzere, alkollü içki tüketimine bağlı zehirlenmelerin temel sebebi tarımsal kökenli etil alkol yerine ağırlıklı olarak daha ucuz olan metil alkol kullanılmasıdır. Oysa alkollü içecek yapımında sadece tarımsal kökenli etil alkol kullanılabilir. Metil alkol yaklaşık 1/5 oranında etanole göre daha ucuzdur. Bu fiyat farkı bilinçsiz veya sahtekâr üreticileri etanol yerine daha ucuz olan metil alkol kullanmaya yöneltmektedir. Aynı zamanda var olan ürün üzerinden çeşitli katkılar veya değişiklikler yapılarak ya da asıl kullanılması gereken madde yerine daha ucuz ve standart dışı maddeler kullanılarak elde edilen ürünler sahte olup; etil alkol bazlı sıvılara içki aromaları karıştırmak suretiyle satılması veya metil alkole çeşitli içki aromaları ve renklendiriciler karıştırılarak viski, votka, rakı gibi içkilerin tadına ve rengine benzetilerek satılması bunlara örnektir.

Etil alkol, üretim hammaddesi insanın da normal şartlarda tüketebileceği fruktoz, sakkaroz  gibi şeker içeren ve insanın tüketimine ve sindirimine uygun tarımsal bir üründür. 

Metil alkol ise üretim hammaddesi odun talaşı, kömür veya doğalgaz gibi petrol kaynaklı ve insanın tüketimine ve sindirimine uygun olmayan ürünlerin distile edilmesiyle elde edilen kimyasal bir maddedir. Yine metil alkol sadece endüstriyel amaçlı kullanılabilir. Metil alkol vücutta metabolize olmaz ve karaciğer tarafından işlenemez, vücuda giren metil alkol formaldehit ve formik aside dönüşür. Zehirlenmede etkili olan formik asittir, formaldehit ise retinada birikir, ödem ve körlüğe yol açar.

Gıda sanayinde alkol fermantasyonu aşamasında ilk ürün olarak düşük miktarda metil alkol da çıkmaktadır. Etil alkolün kaynama noktası 78.37 C°, metil alkolün kaynama noktası 64.5 C° olup bu kaynama noktalarının birbirine bu kadar yakın olması ayrıştırılmasının zor olmasına neden olmaktadır.

Tamamen adli bir vaka ve kayıt dışı ekonominin bir ürünü olan merdiven altı üretimin halk sağlığını nasıl tehdit ettiğinin en çarpıcı örneği ile karşı karşıyayız. Sanayi tipi alkollerden içilebilir nitelikte olmayan insan sağlığı için son derece zararlı ve ucuz metil alkol kullanılarak yapılan bu kaçak üretimlerin insan hayatını nasıl sonlandırdığına bir kez daha tanık olduk.

Gelişmiş ülkelerin hiç birisinde insanların sahte alkolden öldüğü görülmemektedir. Her yıl yüzlerle ifade edilecek sayıda vatandaşımız sahte içki yüzünden ölmektedir. Denetimsizliğinin bir sonucu olan bu vakaların ardının kesilmediği ve kesilmeyeceği görülmektedir. Ülkemizin değişik yörelerinde ölümlerle sonuçlanan bu sürecin devamında gerekli tedbirler alınmazsa benzer sonuçlarla karşılaşılacağı unutulmamalıdır.

Sahte alkol üretiminin teknik olarak engellenmesi için ilave tedbirlerin alınması,  alkol üretim süreçlerinin daha sıkı denetlenmesi ve takip edilmesi gerekmektedir. Alkollü içkiler üzerindeki vergi yüklerinin artmasıyla karaborsa faaliyetleri de aynı oranda artış gösteriyor. Alkolün üretim maliyetlerinin neredeyse 2 katı vergi eklenmesi ile birçok kişinin ulaşamayacağı bir fiyata gelmesi insanların kaçak yolla gelen içkilere yönelmesine neden olmaktadır.  Vergilerde ki yüksek artış, içilebilir alkollü içeceklerin yerine piyasa da ev yapımı, merdiven altı ürün üretimini arttırmakta, tüketicilerin ise bu tür ürünleri talep etmelerinin artmasına neden olmaktadır. Yüksek vergi halk sağlığını korumak yerine halk sağlığını tehlikeye atmaktadır. Vergi artırımı ile alkol tüketiminin azaltılması birçok ülkede denenmesine rağmen sonuç alınamamıştır. Alkol bağımlığına karşı vergi artırma yerine tüketici bilincini geliştirmeye dönük çabalar arttırılmalıdır.

Devlet tarafından, denetlemeden sorumlu kamu kurum ve kuruluşları ile merdiven altı kayıt dışı üretimlere yönelik çok boyutlu bir çalışma başlatılmalı, halk sağlığının ve gıda güvenliğinin sağlanabilmesi için yerel yönetimler dahil olmak üzere konuyla ilgili bizler gibi Anayasa’da tanımlanmış kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve demokratik kitle örgütleriyle birlikte çalışmalar yapmalıdır.

Bu çağda hala alkol ve gıda zehirlenmesi gibi vakalarla insanlarımızı yitirmek çağdaş, demokratik bir hukuk devletine yakışmamaktadır. Kaçak alkolden ölmek insanın kaderi olmamalıdır. Sahte içki üretimini ve satışını engellemek Tarım ve Orman Bakanlığının yeterli ve etkin denetimleri ile mümkündür. Yine alkoldeki vergilerin kabul edilebilir seviyeye indirilmesi tüketicilerin kaçak ürünlere olan talebini azaltacaktır. Kamu olarak sahte ve kaçak içkinin riskleri topluma farklı iletişim kaynakları ile anlatılmalı ve toplumun bilinçlendirilmesi sağlanmalıdır. Tüketicilerin de bu süreçte alkollü içki alımlarında, güvenilir yerlerden bandrollü ve orijinal ambalajlı ürünleri satın almaya özen göstermeleri önemli olacaktır.

TMMOB Gıda Mühendisleri Odası

Yönetim Kurulu

Kaynak: Haber Merkezi